
Yıllardır düzenin değişmediği, yolsuzluğun had safhada olduğu belediyelerde pazarlıklar, rantlar, rüşvetler ne yazık ki bitmek bilmiyor.
Biliyoruz ki belediye başkanları bu sürece adalet ve dürüstlük kavramıyla çıkıyorlar. Asıl amaçları ne peki ?
Başkanlar ‘‘Şimdiye kadar hiç rüşvetsiz ihale aldınız mı?..’’ sorusuna ne cevap verirler
Bugüne kadar ‘‘Aldım’’ diyene rastlamadım. Rastlamayız da !
Ülkemizin kıt kaynakları savrulurken, bu paralar ne acıdır ki başkanların ve çevresinin ceplerine oluk oluk akıyor. Kaynaklar bol keseden harcanıyor, halkın parasıyla eş dost ve partililer zengin ediliyor.
Hele birde belediye şirketleri rezaleti yaşanıyor. Belediyeler kendilerine şirketler kuruyor. Genel müdürleri, yönetim kadroları ve personeli, tamamen Başkan’ın kendi seçtiği adamlar oluyor.
Şirket denetimleri yok. Varsa bile göstermelik oluyor. Dahası, belediyeler bu şirketlere bol kepçeden ihale veriyor. İhale göstermelik yapılıyor ve bu şirketler ihaleyi kazanıyor. Maalesef tamamen al gülüm ver gülüm vaziyeti.
Ondan sonra gelsin hortum, gelsin savurganlık, gelsin yolsuzluk ve gelsin kamu parasıyla eşi dostu, partili yandaşlarını zengin etmek!
Peki Etimesgut Belediyesinde durum nasıl sayın Başkan ?
He bir de imar rantı var tabi. Başkanların en sevdiği İmar Müdürlüğü ! Kendilerine göre planların çizildiği ya da arsanın mevcut imar durumu on kat ama taraflar anlaşarak bu on kat, otuz-kırk kata çıkarılıyor. On katın üstündeki artı katlar ne oluyor peki ? Tabi ki ilgili kişilerce bölüşülüyor.
Bunlar SOYGUN değil de nedir ?
Milyonluk bütçeler belediye başkanlarının iki dudağı arasında. Seçilmiş padişah veya seçilmiş diktatör yetkilerinde olan bu başkanlar görünürde hizmet ama gerçekte zenginleşmek için seçimlere giriyorlar. Kitlesel yağcılık yaptıkları çevreleri ile birlikte belediye kasalarını soyuyorlar.
Çözüm ne peki ? Belediye başkanlarının yetkileri kesinlikle sınırlanmalı, sadece siyaseten değil, tüm yanlış uygulamalarda hesap soracak bir merciye bağlı olmalılar.
Kısacası BU SOYGUN DÜZENİ artık değişmeli !