ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin meselesi ile ilgili yeni bir öneriyi gündeme getirerek, “Kudüs’ün, üç dinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yönetilmesi, günümüz şartlarında en doğru ve tutarlı yol olacaktır” dedi. Erdoğan, PKK terör örgütünün Suriye Sorumlusu Sofi Nurettin kod adlı teröristin operasyonla etkisiz hale getirildiğini de açıkladı. Erdoğan, Kabine toplantısından sonra özetle şu mesajları verdi:
84 MİLYON NÖBETTEYİZ: Bugün Biden’ın İsrail’e ciddi bir silah onayı ile ilgili imzasını gördük. Bakıyoruz ki 850 bin silah onayı… Lafa geldiğinde silahsızlanmayı konuşuyorlar. Sayın Biden, sözde Ermeni soykırımında Ermenilerin yanında yer aldın, şimdi de ciddi manada orantısız bir saldırıyla Gazze’ye saldıran ve yüzbinlerce insanın şehadetine vesile olan bu olayda da ne yazık ki siz kanlı ellerinizle bir tarih yazıyorsunuz. Bunu söylemeye bizleri mecbur ettiniz. Çünkü biz bu konularda çok daha fazla duramayız durmayacağız ve 84 milyon hep birlikte Kudüs nöbetimizi devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz.
İSRAİL TERÖR AYGITI: Sınırları hala belirsiz olan İsrail devleti, Siyonist hayaller peşinde koşan siyasetçilerin ve insanlığa karşı suç işlemeyi mubah sayan radikallerin elinde bir terör aygıtına dönüşmüştür. Bir Yahudi başbakan bana ‘Generalliğimde ne zaman ki Filistinlileri öldürüyordum, bana en büyük zevki o veriyor’ demişti. Bunların cibilliyetinde bu var. Bunlar zaten terörden gelmişlerdir, terör içerisinde yetişmişlerdir. Amerika’nın ve onu takip eden kimi ülkelerin 2017 yılı sonunda Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdıklarını ilan etmeleri, bu katil devletin kan dökme iştahını artırmıştır.
AVUSTURYA’YA TELİN: Avrupa’ya sesleniyorum. Başbakanlık binasına İsrail bayrağı çeken Avusturya devletini telin ediyorum. Böyle bir resmi makama bir terör devletinin bayrağını çekmek terörle izdüşümü bir hayat yaşamak demektir. Avusturya devleti herhalde soykırıma tabi tuttukları Yahudilerin faturasını Müslümanlara ödetmeye çalışmaktadır. Aynı şekilde, İsrail’in Kudüs’te ve Gazze’de yaptıklarına destek veren diğer ülkeler de, çocuk katillerinin günahlarına ortak olmak suretiyle tarihe, insanlığa karşı işledikleri bu suçun karasıyla geçeceklerdir.
YENİ BİR DÜZENLEME: 1967 sınırları temelinde, başkenti Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin devletinin kurulması için her platformda çaba göstermeyi sürdüreceğiz. Esasen, gelinen noktada artık Kudüs konusunda ayrı bir düzenlemeye ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Osmanlı döneminde, tüm inanç mensuplarının kendi ibadetlerini rahatça yapabilmelerine, ibadet mekânlarına sahip çıkabilmelerine imkân veren uygulamadan ilham alarak şu teklifi yapıyoruz: Kudüs’ün, üç dinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon tarafından yönetilmesi, günümüz şartlarında en doğru ve tutarlı yol olacaktır. Aksi takdirde bu kadim şehirde kalıcı barışı sağlamak kolay kolay mümkün gözükmemektedir. Bu tehdidin önüne geçmenin mevcut durumdaki en hızlı ve etkin yolu, Kudüs’ü teklif ettiğimiz şekilde yeni bir yönetim statüsüne kavuşturmaktır.
ULUSLARARASI ÇAĞRI: BM’yi, BM Güvenlik Konseyini, İslam İşbirliği Teşkilatını ve diğer tüm uluslararası kuruluşları, bir an önce harekete geçmeye çağırıyoruz. Perşembe günü, Türkiye’nin girişimleriyle toplanacak olan BM Genel Kurulu’nda, sorunun çözümüne yönelik kayda değer bir adım atılmasını temenni ediyoruz. Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşturulması ve Filistin halkının saldırılardan korunması için atılacak uluslararası adımlar hususunda ihtiyaç duyulacak her türlü siyasi ve askeri desteği vereceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.
‘Çetelerden medet uman zavallılar’
Erdoğan, “Yürüttüğümüz kararlı mücadele sayesinde, suç örgütlerini ülkenin ve milletin başına musallat olmaktan tamamen çıkardık. En büyük üzüntümüz, ülkemizde hala çetelerden medet umacak kadar zavallılaşan, küçülen, haysiyet fukarası kişiliklerin olduğunu görmektir. Terör örgütleri gibi suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir; onlarla aynı çuvala girerseniz, daha sonra başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz” dedi. Erdoğan, “Eski Türkiye’nin hastalığı olan siyaset ve toplum mühendisliği yöntemlerini yeniden tedavüle sokma, merdiven altı siyasetini yeniden canlandırma gayretleri son günlerde artmıştır. Millete vadedecek hiçbir şeyi olmayanlar, ülkenin vaktini ve enerjisini kısır çekişmelere, suni gündemlere, proje aktörlere yönlendirme çabası içindedirler. Bu sinsi çırpınışların amacı, salgın sürecini geride bıraktığımızda, hiç olmadığımız kadar yakınlaştığımızı göreceğimiz büyük ve güçlü Türkiye’nin önünü kesmektir” mesajını verdi.
‘PKK’nın Suriye sorumlusu etkisiz hale getirildi’
Erdoğan, “MİT Başkanlığımızın, uzun süredir yürüttüğü çalışmalar neticesinde yerini belirlediği PKK’nın Suriye Genel Sorumlusu Sofi Nurettin kod isimli terörist, Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirilen operasyonla etkisiz hale getirilmiştir. Türkiye’ye yönelik pek çok kanlı eylemin faili olan bu terörist, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarında askerlerimize karşı yapılan pek çok saldırının da sorumlusudur. Gara operasyonu sırasında 13 masum insanımızın şehit edilmesi talimatını verenlerden biri yine bu teröristtir” dedi.
Karayılan’ın akıl hocası
Murat Karayılan’ın akıl hocası olan Sofi Nurettin kod adlı Halef el Muhammed’in etkisiz hale getirilmesinin örgütün üst düzey yöneticileri arasında büyük korkuya neden olduğu öğrenildi.
1990’da terör örgütüne katılan Sofi Nurettin kod adlı Nurettin Halef El Muhammed, 1995’te Van/Başkale kırsalında sözde grup sorumluluğu, 2007 yılına kadar Hakkari-Yüksekova-Şırnak sorumluluğu, 2007 yılından sonra ise sözde Diyarbakır sorumluluğu görevlerini üstlenmişti.
2009 yılında halihazırda Murat Karayılan’ın yönettiği örgütün, sözde askeri kanadı HPG’nin başına getirilen Sofi Nurettin, bu görevi sırasında, kamu binaları ve yöneticilerinin ele geçirilmesini hedefleyen Beytüşşebap saldırısı gibi çok sayıda eylemi yönetmişti. 2013’te HPG sorumluluğu görevini Karayılan’a devrederek, bölücü ve yıkıcı faaliyetlerini Suriye alanına taşıyan Sofi Nurettin, 2015-2020 yılları arasında PKK/KCK-PYD/YPG Suriye genel sorumlusu oldu.