İstanbul’da önceki yıl yaşanan olay dava dosyasına yansıyan iddialara göre şöyle gelişti: N.B. adlı kadın, Ü. adlı kocasından ayrıldı. Çiftin o dönem 15 yaşında olan kızları S.Y. sırayla anne ve babasının evinde ikamet etmeye başladı. S.Y. ilerleyen süreçte 2-3 kez evden ayrılmış, annesi kendi imkanlarıyla kızını bulmuştu. Bu kez 10 gün boyunca kızının eve gelmemesinden şüphelenen anne, kızının peşine düştü. Kızının, B.S. isimli arkadaşıyla 9 gün boyunca bir arada olduklarını öğrendi. Tam o sıralarda anneye ulaşan kızının arkadaşı A.’nın, “Büşra kızını pazarlıyor” demesiyle hayatının şokunu yaşayan anne kızını bataklıktan kurtarmak için harekete geçti.
DELİLLERİ MAHKEMEYE SUNDU
Sabah gazetesinden Dilek Yaman Demir’in haberine göre, kendisine ihbarda bulunan A. ile birlikte plan yapan anne, B.S.’ye müşteri kılığında ulaştı. Planın senaryosuna göre B.’yi arayan anne; kızı ve B. için müşteri çıktığını, bunu görüşmek istediğini söyledi. Taraflar, Beyoğlu Sütlüce’deki bir kafede buluştu. Gerçekten de anlatıldığı gibi kızını karşısında gören anne N.B. gördüğü manzara karşısında yıkıldı, fenalık geçirdi.
Kızını alıp evine götüren anne, polisi arayıp yardım istedi ve kızına zorla fuhuş yaptıran B.S.’den şikâyetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Tanık olarak ifadesi alınan bir arkadaşı, B.S.’nin yaşadıklarını polise anlattı. B.S.’nin 15 yaşındaki S.Y.’yi eskortluk (para karşılığı fuhuş) yapmaya zorladığını söyledi. İddiaların odağındaki B.S., ifadesinde küçük kızı fuhşa zorlamadığını öne sürdü.
Bunun üzerine anne N.B., müşteri kılığında yapılan görüşmeye ilişkin mesaj görüntülerini dosyaya delil olarak sundu. Savcı, B.S. hakkında, “Fuhşa teşvik ve aracılık etmek” suçundan dava açtı. İddianamede, B.S.’nin, henüz 15 yaşını doldurmamış ve rızası hukuken geçerli olmayan çocuğu fuhuş yaptırmak üzere yanında barındırarak, hürriyetinden yoksun bıraktığı ve fuhşa teşvik edip bu amaçla barındırarak suç işlediğini anlatıldı.
‘O BENİM HER ŞEYİM’
Anne N.B. yaşadığı korkunç süreci şu sözlerle anlattı: “Bir dedektif gibi iz sürdüm. Kızımı kurtarmak için gecemi gündüzüme kattım. Yanlış arkadaşlıklar kızımın başını belaya sürükledi. Ben kızımdan vazgeçmedim, onu yalnız bırakmadım. Devletin kurumları arkamdaydı, kendimi güçlü hissettim. Kızımı sahte kimlikle başka illerde kullanacaklardı. Buna müsaade etmedim. Kızım benim her şeyim…”