Feriha Öz Hastanesi Başhekimi Prof. Nurettin Yiyit, CNN Türk canlı yayınında Fulya Öztürk’e koronavirüs aşısıyla ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu. Aşı olmak için çok daha yoğun bir talep beklediklerini söyleyen Prof. Yiyit, yan etkileri konusunda da ”Zaten sıkıntılı ve endişeli bir durum varsa biz hastayı uyarıyoruz.
Burada daha uzun süre gözlemliyoruz. Bir de şu andaki aşıların istesek de istemesek de bir miktar yan etkileri olmak zorunda. Ama bunlar masum yan etkiler” dedi.
”SON 2 GÜNDE CİDDİ BİR TALEP ARTIŞI OLSA DA…”
Koronavirüs aşısına olan talebin azaldığına dikkat çeken Prof. Nurettin Yiyit, ”Biz istiyoruz ki ilk günkü yoğunluk hiç bitmeden devam etsin. Şimdi 55 yaş üzerindeyiz. Siz de gördünüz ilk günlerde inanılmaz bir talep vardı.
O talebin yavaşladığını görüyoruz. Her ne kadar son 2 günde ciddi bir talep artışı olsa da bunun hiç durmadan artması lazım ki biz planlı bir şekilde bir alt yaşa, bir alt gruba geçelim ve farklı meslek gruplarına geçelim” dedi.
”BU KADAR GÜVENİYORUZ BU AŞIYA”
Aşı konusundaki tereddütlerin altının boş olduğunu vurgulayan Prof. Yiyit, şunları söyledi: ”Aşı konusundaki tereddütlerin altının ne kadar boş olduğunu bizzat bu konunun içindeki biri olarak ifade etmek istiyorum.
Biliyorsunuz biz ilk sağlık çalışanları aşı olduk. Bu işin içinde olanlar olarak birer örneğiz. Biz sağlık çalışanları olarak bu hayatta en sevdiklerimiz eşlerimiz. Onlara da aşı açıldı ve ellerinden tutup onları aşıya getirdik. Bu kadar güveniyoruz bu aşıya.”
Koronavirüsle mücadelenin olmazsa olmazının aşı olduğunun altını çizen Prof. Nurettin Yiyit, ”Dünyada gelen saha tecrübeleri şunu gösteriyor aşı bu işin olmazsa olmaz. Yüksek oranda aşı yapanların vakaların nasıl düştüğünü, ölüm hızının ne kadar hızla aşağıya indiğini hep birlikte gördük” diye konuştu.
”SIKINTILI BİR DURUM VARSA HASTAYI UYARIYORUZ”
Aşıyla ilgili endişeli ya da sıkıntılı bir durum olması halinde uyarıda bulunduklarını belirten Prof. Yiyit, ” Zaten sıkıntılı ve endişeli bir durum varsa biz hastayı uyarıyoruz. Burada daha uzun süre gözlemliyoruz” dedi.
”AŞILARIN YAN ETKİLERİ OLMAK ZORUNDA”
Aşıların yan etkileri konusunda da önemli açıklamalar yaptı Başhekim Nurettin Yiyit… ”Bir de şu andaki aşıların istesek de istemesek de bir miktar yan etkileri olmak zorunda” diyen Başhekim Yiyit, sözlerine şöyle devam etti:
” Ama bunlar masum yan etkiler. Bunlar nedir? Eğlem ağrıları, kas ağrıları, aşı yerinde ağrı gibi. Zaten bağışıklık sistemini uyarmasını istiyoruz. Uyardığı için yan etkileri olacak. Aşıya olan güveni arttırsın, aşı işini yapıyor demektir bu.”
”BAKAN KOCA: 270 MİLYON DOZ AŞI ANLAŞMAMIZ VAR”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün Twitter’dan Türkiye nüfusunun 3 katından fazla aşı anlaşması yapıldığının altını çizerek, açıkladı: “100 milyon doz Sinovac, 120 milyon doz BioNTech ve 50 milyon doz Sputnik aşıları için anlaşmamız var. 270 milyon doz nüfusumuzun 3 katından fazla aşı. Bu güce güvenin.”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve BioNTech’in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunmuştu. Bakan Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrasında, günlük Covid-19 vaka sayısının 10 binin altına indiğini, düşüşün devam edeceğini öngördüklerini belirtmişti. Koca, toplantıya, BioNTech’in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci’nin de video konferansla katıldığını söylemişti. Bakan Koca, 1 milyon dozla başlayan tedarik sürecinde şu an itibarıyla toplam 120 milyon dozluk anlaşma imzalandığını bildirerek, “120 milyon dozluk anlaşma sizlerin yoğun gayret, efor ve çabanızla imzalanmış oldu” demişti.
ŞİMDİYE KADARKİ EN MÜJDELİ HABER
Hürriyet’ten Meltem Özgenç’in haberine göre; Prof. Dr. İsmail Balık: Ülkeye gelecek 120 milyon doz aşı şu ana kadar COVID süreciyle ilgili duyduğumuz en müjdeli haber. Burada, BioNTech aşısının mucidi Uğur Şahin’in çok büyük katkısı var. O olmasa bize bu derece yüksek miktarda aşı verilmeyebilirdi.
Tünelin ucundaki ışık artık daha yakın ve büyük şekilde görülmeye başladı. Dolayısıyla, artık ikinci dozu stoklamaya ihtiyaç olmadan elimize her gelen aşıyı hızlı bir şekilde uygulayarak günlük aşı sayımızı 400 binlerden bir milyonlara kadar çıkarma ve sonbahara aşı yoluyla toplum bağışıklığını sağlama şansına erişmiş olacağız. Vefat sayımız ile ağır enfeksiyonu ortadan kaldırabileceğiz.
TÜRKİYE ÇOK RAHATLAR!
Prof. Dr. Murat Akova: Söylenen 120 milyon doz gelirse, tabii ki çok sevindirici bir durum diyebiliriz. 120 milyon doz 60 milyon insanın aşılanması demek. Bu da Türkiye nüfusunun yüzde 70’ten fazlası ediyor.
Böyle bir aşılama Türkiye’yi oldukça rahatlatır. Bu miktardaki aşı ile ABD’nin yaptığı gibi 12 yaş üstü genç yetişkin çağındakilere de aşı uygulama stratejisi gerekebilir.
Aşı karşıtlığını engellemek için ise toplumu aydınlatma konusunda geniş bir bilgilendirmeye ihtiyaç duyulacak. Toplumda sözünü dinletecek isimlerle doğru bir bilgilendirme yapılması gerekiyor.
ÇOCUKLAR BİLE AŞILANABİLİR
Prof. Dr. Zafer Kurugöl: Eğer 120 milyon doz aşı gelirse ki bunun yanında gelecek olan Çin ve Rus aşısı da olursa bağışıklama düzeyi yüzde 70’lere ulaşır ve tünelin ucundaki ışık görülür. Hatta ondan da öte tünelden çıkarız bile.
120 milyon doz gelirse 12 yaş üzeri çocukları da aşılamak sözkonusu olabilir. Gelecek yıl okullarda yüz yüze eğitime rahatlıkla başlarız. Aşı karşıtlığını önlemenin en önemli yolu bilgilendirmedir. Aşının hastaneye yatış ve ölüm oranlarını nasıl azalttığı açıklanırsa aşı karşıtlığı da azalır.
AŞI KARŞITLIĞI AZALDI
Prof. Dr. Barış Otlu: Gelecek aşı miktarı yeterli bağışıklığı sağlayabilecek miktarda olacak. Sonuçta Çin ve Rus aşısı da gelecek. Ayrıca Türk aşısının faz-3 çalışmalarına başlandı.
Sonbahardan itibaren kendi yerli ve milli aşımız da kullanıma girebilir. Dolayısıyla salgınla mücadelede kendimizi daha da güvende hissedeceğiz.
Aşı karşıtlığı ülkemize özgü bir durum değil. Ama inanıyorum ki aşı karşıtları COVID’den önce de aşı karşıtıydı. Büyük ihtimalle bu salgın fikirlerini değiştirmiştir. Aşının güvenlik testleri eş zamanlı olarak tüm dünyada yapıldı. Aşı karşıtlığının çok aza indiğini düşünüyorum.
EKİM AYINDA SALGINDAN KURTULABİLİRİZ!
Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz: Haziranda gelecek 30 milyon doz aşıyı gerçekten hızlı bir şekilde yapabilirsek yazı çok rahat geçirebiliriz. 120 milyon doz aşının açıklandığı gibi eylül ayına kadar temin edilmesi halinde ise Türkiye ekim ayı gibi salgından kurtulabilir.
Yani ışığı görüyorum, hatta ekimde görüyorum neredeyse tünelin ucundaki ışığı. Çünkü şunu da söyleyebiliriz, BioNTech varyantlara karşı da etkinliği oldukça iyi olan bir aşı.
En kötü Güney Afrika varyantı ki Türkiye’de de bir miktar görüldü, onda bile yüzde 75 üzerinde bir etkinliği var. Varyantların da kontrol altına alınabilmesi açısından da BioNTech aşısı bize çok büyük bir katkı sağlayacak. Onun için çok sevinçliyim.
SEFERBERLİKLE SALGINDAN KURTULURUZ
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: 120 milyon doz aşı şüphesiz çok olumlu bir gelişme. Daha öncekilerde söz vermeler vardı ama dünyada yoğun şekilde aşı talebi olduğundan ülkeye garanti gelecek diyemiyorduk. Aşılar gelir, bunu bir aşı seferberliği haline getirebilirsek, pandemiden kurtulabiliriz.
Bu 120 milyon doz pandeminin sonunu getirebilecek bir gelişme. Sadece tüneldeki ışığı değil, tünelin ucunu da görüyoruz. Vatandaşa ‘Birkaç ay kaldı. Dişimizi sıkalım demek’ daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Herkese yapılsın demeye başladığımız andan itibaren aşı karşıtları uğraşmaya başlayacaklardır.
Aşı kararsızlığı ile mücadelede bir program oluşturup bu işi yürütmek lazım. Aşı karşıtı grup ile uğraşmamak gerekiyor. Bu kişilerin fikrini değiştirmek için vakit harcamak yerine, kararsız olanlara emek harcamak lazım.