ECEM TOPLAR Antalya
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba, “Türkiye, kendine duyduğu saygı ve diğer ülkelerin saygı duyduğu bir ülke olduğu için Rusya’nın baskısına boyun eğmedi” dedi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, Milliyet’in de aralarında bulunduğu gazetecilere güncel gelişmelere ilişkin özel açıklamalarda bulundu.
“UKRAYNA OLMADAN UKRAYNA’DA HİÇBİR ANLAŞMA MÜMKÜN DEĞİL”
ABD Başkanı Joe Biden’in Avrupa turunun, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ile yaptığı görüşmeyle başladığını hatırlattı. Biden’ın bu Avrupa ziyaretini Amerikalı mevkidaşıyla tartıştığını söyleyen Kuleba, “Biden, NATO zirvesine katılımının ve aynı zamanda Putin ile görüşmesinin arifesinde Zelenskiy ile pozisyonları koordine etmek için konuştu. Ukrayna olmadan Ukrayna’da hiçbir anlaşmanın mümkün değil. Biden ve Zelenskiy görüşmesinde, Biden, buna tam olarak uyacağına dair güvence verdi” dedi. Kuleba, “G7 zirvesi ve NATO zirvesi bir dil üretti ve biz bu dilin siyasi bir taahhüt olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bu dil, Rusya’nın kıtadaki gerçek ve yıkıcı rolünü, toprak bütünlüğü ve egemenliği mücadelesinde Ukrayna’ya verilen desteği belirlemede beklentilerimizi karşıladı” ifadelerini kullandı.
“NATO HİÇBİR ŞEY YAPMADI”
Kuleba, 2008’de Bükreş’teki ittifakıın Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyesi olacağını söylediğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Aynı zirvede liderler, dışişleri bakanlarına her iki ülkeye üyelik eylem planlarının verilmesi konusunu ele almaları talimatı verildi. 2008’den beri NATO’nun bunu başarmak için ne yaptığını sorarsanız, size çok dürüst bir cevap vereceğim: Hiçbir şey. 2008’den bu yana NATO tarafından bu kararı uygulamak için tek bir hamle yapılmadı ve Ukrayna çok zor zamanlardan geçti. Ancak 2014’te Ukrayna, net bir yasal zorunluluk getirerek, Avrupa-Atlantik entegrasyon yolunu sürdürmek için siyasi iradesini ortaya koydu. Pek çok reform yaptık. 2014 öncesi ve sonrası Ukrayna iki farklı ülke. Ancak yine de üyeliğe yaklaşamadık. Son zirvede NATO, Ukrayna’nın üye olacağını yineledi, temelde 2008’in dilini kopyalayıp yapıştırdı. Kuleba, Ukrayna’nın ittifaktan üyelik konusunda “açık bir zaman çizelgesi” beklediğinin ve Ukrayna’nın reform yolunda çok şey başardığının kabul edildiğinin altını çizdi. “Tam olarak kaç reform istiyorsunuz?” Kiev ne kadar reform yaparsa o kadar fazlasının bekleniyor. NATO zirvesinin iyi yanı, Ukrayna’nın üyeliğinin tekrarlanması oldu, kötü yanı ise sürecin zaman çizelgesine dair hiçbir ipucu verilmemesiydi.”
“TÜRK DRONLARI ÇOK İYİ”
Türk dronlarının çok iyi olduğunu söyleyen Kuleba, “Türkiye, kendine duyduğu saygı ve diğer ülkelerin saygı duyduğu bir ülke olduğu için Rusya’nın baskısına boyun eğmedi. Stratejik olarak iki şey yapmak istiyoruz: Türk dronlarının Ukrayna motorlarıyla donatılmasını ve dron üretimini Ukrayna’da yerli hale getirmek istiyoruz” dedi.
“İHA’LARI SALDIRMAK İÇİN DEĞİL, KENDİMİZİ SAVUNMAK İÇİN SATIN ALIYORUZ”
Ukrayna’nın, Rusya’yı caydırmak için insansız hava araçlarına ihtiyacı olduğunu söyleyen Kuleba, şöyle konuştu:
“Böylece Rusya, Ukrayna’ya baskıyı tırmandırmadan veya büyük çaplı bir saldırıyı planlamadan önce iki kez düşünsün. Bu sadece dronlar için değil, Ukrayna’nın satın aldığı her türlü askeri teçhizat için de geçerli. İHA’ları saldırmak için değil, kendimizi savunmak için satın alıyoruz. Rusya, zayıf bir Ukrayna istediğinden, ülkeleri Ukrayna’ya silah satmaktan vazgeçirmek için her türlü çabayı gösteriyor. Ne kadar zayıf olursak, Rusya’nın bize bir şeyler dayatması o kadar kolay olacaktır. İHA’lar bir caydırıcılık aracı, ancak Rusya saldırır ve büyük çaplı askeri çatışmalara başvurursa, o zaman Ukrayna topraklarının herhangi bir yerinde kendimizi savunmak için İHAları kullanacağız.
KIRIM PLATFORMU
Türkiye’nin, Kırım Platformu’na desteğini ilk dile getiren ülkeler arasında yer aldığını söyleyen Kuleba, şöyle konuştu:
“23 Ağustos’ta yapılacak Kırım Platformu zirvesine doğru ilerliyoruz. Rusya, Kırım Platformu aracılığıyla Ukrayna’ya silah satılıyormuş gibi davranıyor. Kırım Platformu’na katılmaktan vazgeçirmek için çağrı yapıyorlar. Kırım Platformu, Ukrayna’nın toprak bütünlüğümünü savunmak ve sınırları yeniden tesis etmek için kullandığı siyasi bir silah. Kırım’da Ukrayna ve Türkiye’den daha yakın dostlar olduğunu düşünmüyorum, biz bu toprak parçasına, tarihsel olarak orada yaşayan insanlara, Kırım Tatarlarına sahip çıkan iki milletiz. Bu, Kiev ve Ankara’nın bu konuda yakın işbirliği yapmasını fazlasıyla doğal kılıyor.”
