Doğu Karadeniz’de her yıl ağır hasara yol açan sel ve heyelanların neden olduğu can ve mal kayıplarının önüne geçilmesi için çalışmalar yürütülüyor, önlemler artırılıyor. Uzmanlar yapılması gerekenleri ortaya koyup, riskli alanlarda kalanların tahliye edilmesini öneriyor.
RTEÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Ekolog Prof. Dr. Turan Yüksek sel ve heyelanlara neden olan yanlışları; kırsal, kentsel ve yönetimsel alanda yapılan yanlışlar diye üçe ayırabileceklerini belirtti. Prof. Dr. Yüksel, “Kırsal alanda ciddi bir dağınık yerleşim ve aşırı yapılaşma var. Dolayısıyla zemin üzerine bina yoğunluğu oluşturuyor. Bu binaların hem kendi fiziksel ağırlıkları hem de biriken yağış sularını drene etmeden bahçemize bıraktığımız için bahçenin yükünü daha da arttırmış oluyoruz. Dağınık yerleşim dolayısıyla Doğu Karadeniz’de metrekareye yapılan yol yoğunluğu dünya ortalamasının çok üstünde. Yapılan yollar, tekniğine uygun olarak mazgallar, yan drenajlar yapılmadığı için sel anında afeti daha da arttırıyor. Kırsal alanda yapılan tüm evlerin, çatılardan akan suyuyla, evlerde kullanılan suyu bahçeye vermek yerine mutlaka drenaj sistemine ve yan derelere transfer etmeliyiz” dedi.
‘FAZLA SUYUN YAN DERELERE AKTARILMASI GEREKİR’
Uyarı ve önerilerde bulunan Prof. Dr. Turan Yüksek “Rize’de arazileri koruma, kullanma tekniğine göre kullanmıyoruz. Burada arazi eğimli ve engebeli. Rize’de arazilerimizin yüzde 50’si, yüzde 20 ile yüzde 60 eğim grubunda yer alıyor. Bu tip arazilerde biz koruma tedbirlerini almadan asla tarım yapamayız. Çay bahçelerinde mutlaka yamacın üst ve alt kısmında gerekli teknik tedbirlerin alınması, yamaç içerisinde çay tarımı yapılacak alanların teraslama yapılması ve teras içerisinde de mutlaka drenaj kanalları oluşturularak fazla suyun yan derelere aktarılmasını sağlamak zorundayız” diye konuştu.
‘DERELERİN YANINDAKİ BİNALAR DEVRE DIŞI BIRAKILMALI’
Dere yataklarının kenarındaki yapılan binaların, devre dışı bırakılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yüksek, “Kentsel alanda ise kırsal alandan gelen yüksek miktarda malzeme taşıyan suyun, kentsel alanda yatakları daraltılmış ve üstleri kapatılmış olan derelerde geçişlerde çok ciddi sıkıntılar oluyor. Bu derelerin tümünün üstlerinin açılması, daraltılan yatakların mutlaka genişletilmesi gerekiyor. Özellikle derelerin taşkın anında oluşturacağı yüke göre, dere yataklarının yan kenarındaki yapılan binalarında devre dışı bırakılması gerekiyor. Dere yataklarının yan kenarları ancak regresyon amaçlı kullanılabilir, bunun dışında asla bina olarak kullanılmasını Rize için önermiyoruz. Şu anda yaptığımız yanlışlardan biri de çok ciddi bir orman tahribatının olması. Gelecekte de bu tahribat ciddi seviyede Rize’deki afete risk oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
‘VATANDAŞLARIN GÜVENLİ BÖLGEYE TRANSFER EDİLMESİ GEREK’
‘Güvenli bölge transfer’ önerisinde bulunan Prof. Dr. Turan Yüksek “Yerleşim düzeninin mutlaka belli kurallara göre yapılması gerekiyor. Rize’nin yerleşim yerlerinin çoğu değişik şiddete ve heyelana duyarlı. Ekosistemin bu coğrafyada bize verdiği kısıtlayıcı unsur. Heyelan sahalarının gelişigüzel, benim arazim mantığıyla hareket ederek yerleşim yerine açılması afeti tetikleyen unsurlardan biri. Heyelan duyarlılığı düşük olan ve yerleşime uygun olabilecek yerlerin teşvik edilmesi ve heyelan duyarlılığı yüksek olan alandaki vatandaşların bu güvenlikli bölgeye transfer edilmesi gerekiyor” dedi.