Boyacı Mahallesi’ndeki, 13’üncü yüzyılda Kadı Kemaleddin veya Boyacı Yusuf tarafından yaptırıldığı rivayet edilen Boyacı Camisi’ne aynı dönemde marangoz Mehmet Ağa tarafından da raylı sistem minber yapıldı. Raylı minber, alandan tasarruf etmek amacıyla duvara gömme olarak tasarlandı.
Kent tarihi üzerine araştırmalar yapan mimar Abdulkadir Evişen, Boyacı Camisi’nin yapısında Selçuklu İmparatorluğu’na ait izlerin görüldüğünü ancak caminin Memlükler zamanında yapıldığını söyledi.
Boyacı Camisi’nin mimari olarak farklı yapıya sahip olduğunu dile getiren Evişen, minberinin de diğer camilere örnek olduğuna dikkat çekti.
Minberin ray özelliğinin de halen kullanılmaya müsait olduğunu ve bu durumun vatandaşların ilgisini çektiğini anlatan Evişen, ”Caminin minberi raylı sistemle hareket etmektedir. Cuma hutbeleri bu minberde okunur. Daha sonra Cuma’nın farzı kılınır”
“Minberin altı raylıdır ve öndeki taşın içine gömülüdür. Minberin işçiliğine saygı duymamak elde değil. Bu minberi marangoz Mehmet Ağa yapmıştır. Bu minberi yaptıktan sonra da kendisi Manisa’ya davet edilmiştir. “
“Yine orada bir camiye de bu minberden yapmıştır. Mehmet Ağa kendi ifadelerinde kalfalığını Boyacı Camisi’nde ustalığını ise Manisa’da yaptığını söyler. “
“Bu minberin nakışları üzerinde sedef kakmalar yer alır. Sedef kakmaları zamanla dökülmeye başlamış ve 2015 yılında restore edilmiştir” diye konuştu.
Abdulkadir Evişen, raylı minberin yapılma hikayesini ise imam hutbe vereceği zaman kuzey tarafta kalan cemaatin imamı görmesini sağlamak ve alandan tasarruf etmek amacıyla tasarlandığını anlattı.
Evişen, minberin ceviz ağacından yapıldığını ve büyük bir ustalıkla tasarlandığını dile getirirken, kentteki 3 camide de raylı minberlerin bulunduğunu sözlerine ekledi.
1357’de Memlüklüler döneminde bitirildiğine dair kitabe bulunmaktadır. Başka bir kitabede ise 1575 yılında onarımdan geçirildiği belirtilmektedir.
Bu caminin en önemli özelliklerinden biri de dünyada eşine ender rastlanan bir minbere sahip olmasıdır.
Cuma günleri bu raylar üzerinden çekilerek minber açılmakta, imam hutbeyi okuduktan sonra tekrar itilerek yerine konulmaktadır. Böylece yerden tasarruf edilmektedir.