12 Ağustos sonrasında İzmir, Kahramanmaraş gibi illerde orman yangınlarının meydana geldiğini belirten Öztunç, “Kahramanmaraş’taki yangına müdahale etmeye çalışan Orman Genel Müdürlüğü tarafından Rusya’dan kiralanan uçak düşmüş, uçaktaki 5’i Rus, 3’ü Türk vatandaşı olmak üzere 8 kişi yaşamını yitirmiştir” diye konuştu.
MUĞLA ORMAN YANGINLARI
Ali Öztunç, Muğla Büyükşehir Belediyesinin 16 Ağustos tarihli verilerine göre şu açıklamayı yaptı:
* Muğla’da 66 bin 874 hektar orman yandı. Bodrum 9 bin 325 hektar, Datça 9 hektar, Fethiye 16 hektar, Kavaklıdere 7 bin 568 hektar, Köyceğiz 12 bin 373 hektar, Marmaris 13 bin 600 hektar, Menteşe 11 bin 369, Milas 8 bin 480 hektar, Seydikemer 2 bin 11 hektar, Yatağan 2 bin 12 hektar, Dalaman 99 hektar.
* Muğla orman varlığının yaklaşık yüzde 8’i olup, 93 bin 660 futbol sahasına eşittir. Bu ilçelerde 62 mahalleden 13 bin 768 haneden 38 bin 715 kişi tahliye edildi. Yangından 165 köyden 34’ü doğrudan etkilenmiştir.
* Büyükşehir belediyesi olarak kara yoluyla 15 bin 384 ve deniz yoluyla 14 bin 154 olmak üzere toplam 29 bin 538 vatandaşımız tahliye edildi. Yangında bin 660 bina, 3 bin 136 bağımsız bölüm hasar görmüştür.
* 96 bina ve 112 bağımsız bölüm yıkık, 123 bina ve 164 bağımsız bölüm ağır hasarlıdır. Bodrum 3, Kavaklıdere 16, Köyceğiz 9, Marmaris 60, Milas 4, Seydikemer 4 olmak üzere toplam 96 bina yıkılmıştır.
* Bodrum 3, Kavaklıdere 17, Köyceğiz 9, Marmaris 73, Milas 6, Seydikemer 4 olmak üzere topla 112 bağımsız bölüm yıkılmıştır. Yine Muğla Büyükşehir Belediyesinin tespitlerine göre; yangında 6 bin 515 büyükbaş, 8 bin 509 küçükbaş hayvanın tahliyesi gerçekleştirilmiş, 523 hayvanın tedavisi yapılmıştır.
ANTALYA ORMAN YANGINLARI
8 kişinin yaşamını kaybettiği Antalya’da, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 16 Ağustos tarihli verilerine göre yaklaşık 75 bin hektar ormanlık alan, 48 bin 300 dekar faydalı dikili tarım arazisinin etkilendiğinin belirtildiği raporun devamı ise Öztunç şöyle açıkladı:
* Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO); ormanlar harici 59 mahalledeki yanan ev, ahır, depo, iş yeri, tarım alanları ve ölen hayvanlarla ilgili ekonomik kaybın en az 1 milyar TL olduğunu açıkladı.
* Antalya Büyükşehir Belediyesinin tespitlerine göre; 28 Temmuz’da Manavgat’ta 4 ayrı yerde başlayan yangın sonrasında aynı gün içerisinde; Muğla Marmaris, Adana Kozan, Osmaniye Kadirli, Mersin Aydıncık, Hatay Belen, Kayseri Yahyalı, Kocaeli Körfez, Kahramanmaraş Onikişubat ve Kütahya Emet gibi yerlerde yangın çıkmıştır.
* Ülkemizde, envanterdeki yangın uçağının bulunmaması, Türk Hava Kurumu’nun nasıl atıl hale getirildiğine yönelik tartışmalar sürerken bahsedilen Avrupa ülkelerinde amfibi uçaklarla olası orman yangınlarına karşı tedbirli olunduğu gerçeği de gündeme gelmiştir.
SAYIŞTAY: ORMANLAR AKTİF OLARAK İZLENEMİYOR
2019 yılındaki Sayıştay raporunda, orman yangını için aktif izleme sisteminin olmadığı raporunu da hatırlatan Öztunç, “Raporun devamında ise ‘Mevcut sistemle orman örtüsünde kısa zamanda meydana gelen değişikliklerin sayısal olarak tespit edilmesi oldukça zordur” denildiğini de belirterek şunları söyledi:
* Manavgat’taki yangını 12 yaşındaki bir çocuğun çıkardığı, Marmaris yangının ise enerji hatlarının bakımsızlığı nedeniyle çıktığı ileri sürülmektedir. Önleyici tedbirlerin alınmadığı için yangınların tetiklendiği uzmanlarca da dile getirilmektedir.
* Orman yangınları bütçenin azaltılması, yangına müdahale personelinin kadro sorunları yaşaması, orman yangın eğitimi veren okulun kapatılması, personel alımlarında liyakate uyulmayarak partili(!) gençlerin istihdam edilmesi gibi nedenler yangınla mücadele kabiliyeti düşmüştür.
“ORMANLARDAKİ İNSAN ETKİLEŞİMİNİN ARTIŞI, ORMANSIZLAŞMAYI ARTTIRMAKTADIR”
Böylece, ihmal değil, bizzat kastla bu yangınların ortaya çıkması ihtimalinin halk nazarında güçlendiğini de hatırlatan Ali Öztunç raporunda şu bilgilere de yer verdi:
* İklim değişikliğinin de orman yangınlarındaki artışın sebepleri arasında olduğu biliniyor. Kuruyan ağaç, çalı, yaprak gibi envanterlerin yanma olasılığı fazladır. Öte yandan, ormanlardaki insan etkileşiminin artışı, ormansızlaşmayı arttırmaktadır.
* Yaban yaşamın parçası olan ormanlar, tahsislerle birlikte insan faaliyetinin olduğu alanlara dönüşmektedir. Alana insanların girmesi, yangın riskini de artırmaktadır. Ormanlık alanlardaki taş ocağı, maden, termik santral, HES ve benzeri projeler ile ilgili patlatma, ağaç kesimi, su kaynaklarının kuruması gibi nedenler de yangınlara neden olabiliyor.
* Yangınların artışına rağmen yeterli tedbirleri almayan Bakanlık, oluşan krizi yönetememiştir. Kemerköy termik santraline yangının sirayet etmesi, söz konusu tedbirsizliğin bir örneğidir.
“CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ İLE BEKİR PAKDEMİRLİ’NİN BAKANLIĞI DÖNEMLİĞİNE DENK GELİYOR”
Orman yangınlarının her yıl bir öncekine göre 2 kat arttığının da belgelendiğini dile getiren Öztunç, sözlerine şöyle devam etti;
* Son 12 yıldaki yangın verilerin üzerinden üçer yıllık dönemler karşılaştırıldığında olağanüstü şekilde arttığı görülmektedir.
* Yıllık yanan alan miktarında 2015-2017 dönemi hariç, yüzde 115’e varan olağanüstü artış var. Bu kategoride son üç yıldaki artış da yılda ortalama 8 bin 123’den 12 bin 649’a çıkarak yüzde 55,7 oranına ulaşmıştır.
* Yangın başına yanan alan miktarı; 2009-2011 döneminde 2,07 hektar olan 2018-2020 döneminde 5 hektara ulaştı. Sadece 12 yıl içinde rekor bir oranla yüzde 141,6 artmış.
* Son üç yılda ise yüzde 58,7 artış yaşanmış. 2018-2020 dönemi (kahredici yangın rekorları kıran 2021 yılı hariç tutulduğu halde) Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Bekir Pakdemirli’nin bakanlığı dönemliğine denk geliyor.
* Bilinmeyen yangınların oranı 2011 ile 2015 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde yüzde 40,8’ken, bu oran 2016 ile 2020 arasındaki 5 yılda yüzde 51’e çıkmıştır”
AKP MİSLİ İLE AĞAÇ DİKİYOR MU?
Ormanlarla ilgili her tartışmada misli ile ağaç dikilecek vaadinde bulunan AKP iktidarının, son yıllardaki ağaçlandırma faaliyetlerine ilişkin istatistiklerini açıklayan Öztunç şu bilgileri verdi:
* 2018’de 45 bin 15 hektarda ağaçlandırma yapılırken, 2019’da 17 bin 871 hektar, 2020’de ise 28 bin 632 hektarlık alanda ağaçlandırma olmuş. Yani ağaçlandırma yıllar içerisinde düşmüştür.
* AKP döneminde ağaçlandırmayla kazanılan orman miktarı tüm ormanların sadece yüzde 0,6’sıyken (144 bin hektar), aynı dönemde 2B ile orman dışına çıkarılan alan 178 bin hektarı (yüzde 0,7), ormancılık dışı amaçlarla yapılan orman tahsisi miktarı da 484 bin hektarı (yüzde 2,2) buluyor.
* Ormanlarımızın yüzde 2,9’u AKP döneminde politik kararlarla fiili veya hukuki olarak orman olma niteliğini kaybetmiştir.
İHALE İLE YANGIN UÇAKLARINA UÇUŞ GARANTİSİ
2020 yılında Orman Genel Müdürlüğü’ne ait 1 yönetim uçağı, 6 yönetim helikopteri ve kiralama ile hizmet alınan 2 amfibik uçak ve 27 yangın söndürme helikopterinin görev yaptığını söyleyen Öztunç, şöyle konuştu:
* THK’ya ait uçakların kullanılmayıp atıl bırakılması bir faciadır. Bunda, Bakan Pakdemirli’nin ne tarım ne de orman konusunda hiç bir eğitim almamasının da bir etkisi var.
* Orman Genel Müdürlüğü, 9 Mart’ta düzenlediği uçak kiralama ihalesinde sadece 100 litre daha az su taşıyabildiği için THK’nun katılamadığı ihalede kiralanacak uçaklara günlük bir buçuk saat uçuş garantisi verilmiştir.
* Her bir uçak için 1 Haziran ile 31 Ekim (153 gün) tarihleri arasında da toplam 229 saat 30 dakikalık uçuş garantisi verildi. İhaleyi az fiyat veren yerine yüksek fiyat veren CMC ve Gökçen Havacılık kazanmıştır.
ÖZTUNÇ’UN RAPORUNDAKİ ÖNERİLER
* Anayasanın 169. Maddesi gereğince, yanan orman yerlerinde kesinlikle başka bir faaliyete izin verilmemeli, imara açılmamalı, yapılaşmaya izin verilmemelidir.
* Yangınlarının makul sürede kontrol altına alınması için geniş alanlara yayılmasını önleyecek stratejiler oluşturularak, buna yeterli ekipman ve personel bulundurulmalıdır. Bu yeterliliğe sahip olmayan özel firma ile yapılan sözleşme feshedilmeli ve orman denetimleri kamu eliyle yürütülmelidir.
* THK uçakları yeniden devreye alınmalıdır.
* Mevsimlik işçi istihdamı yangınla mücadele için yetersiz.
* Acil yangın uçağı başta olmak üzere, ekipman eksikliği giderilmelidir.
* Orman denetimleri artırılmalı, önleyici denetim mekanizmaları güçlendirilmelidir.
* Orman muhafaza memurlarının görev ve yetkileri genişletilmeli, ormanlardaki suçüstü hallere müdahale edebilme yetkileri arttırılmalıdır.
* Görevi orman yangınıyla mücadele olan, yangın eğitimi almış, bu alanda uzmanlaşmış kişilere kadrolu istihdam alanı açılmalıdır. Orman köylülerine yönelik eğitimler arttırılmalıdır.
* Yangınlara gönüllülerine katılması hususu Orman Kanunu madde 69’da düzenlenmektedir. Yasa metninde; ‘Orman yangınlarıyla mücadelede gönüllülerden de faydalanılır. Gönüllülerin yangına ulaşımı ile yangın söndürmeye yarayacak aletleri ve giyecekleri, Devlet ormanlarında orman idaresi tarafından karşılanır. Yangına katılan personel ve gönüllülerin iaşe giderleri yangın söndürme faaliyetleri süresince orman idaresi tarafından karşılanır’ denilmektedir.