Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Yeni Hizmet Binası ve 2021-2022 Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuştu. Yargıtay’ın yeni hizmet binasının bulunduğu alanda açık havada yapılan törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Böylece iki lider, 8 yıl sonra ilk kez bir Adli Yıl açılışında bir araya gelmiş oldu. Açılış kurdelesi kesilmeden önce Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dua okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışta yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
DÜNYAYA MESAJ: Ankara’da altı ayrı binaya bölünmüş olan Yargıtay’ı tek çatı altında toplayarak halen önünde 516 bin civarında derdest dosya bulunan bu kurumun işleyişindeki vakit ve kalite kaybının önüne geçtik. Binamızın hemen önünde inşa edilen ve bölgenin trafiğinin rahat akmasına katkı sağlayacağına inandığım Yargıtay kavşağımızın da şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. 1,5-2 yıl içinde yolun karşı tarafına da bir ibadethane yapılmış olacak. İnşallah yıl bitmeden yeni adliye binamızın temeli de atılacak.
DEVLETİN DİNİ ADALET: Elbette sadece büyük binalarla, gelişmiş fiziki imkânlarla, güçlü, teknolojik altyapılarla adalet sağlanamaz. Bunlar sadece adaletin daha hızlı, sağlıklı tesisine katkıda bulunur. Adaletin tesisinin garantisi, yargının bağımsız ve tarafsız bir anlayışla ortaya koyacağı duruşu, temsili ve sonuçta vereceği adil kararlardır. Devletin dini adalettir. Eğer bir devlette adalet yoksa onun hangi sistemle yönetildiğinin, kim tarafından idare edildiğinin, vatandaşlarının hangi inanca veya milliyete sahip olduğunun bir önemi kalmaz. Orada sadece zulüm hüküm sürer. Adalet, devletin varlığının sebebidir.
REZİLLİKLERİ GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE: Milletimiz, 27 Mayıs’ın Yaslıada mahkemelerinde, darbecilerin kurdukları sözde mahkeme kürsülerini ve orada oturanları unutmadı. Yine ‘Bir sağdan bir soldan’ diyerek gençleri emirle darağacına gönderen 12 Eylül faşizminin pervasızlığı hâlâ hafızalarımızda tazedir. ‘Bin yıl sürecek’ dedikleri 28 Şubat zulmüne ortak olan vesayetçilerden brifing alan sözde yargı mensuplarının sergiledikleri rezillik, daha dün gibi gözlerimizin önündedir. Hukukun zulme alet edildiği bu kötü alışkanlığın son halkasını FETÖ’cü hainler sergilemiştir. Bu alçak örgütün hakim, savcı görünümlü mensupları milletimizin adalet duygusunu en kirli, en rezil şekilde suistimal etmeye kalktılar. Kumpas davalarıyla, 7 Şubat operasyonuyla, 17-25 Aralık yargı darbesiyle adaleti kendi kirli ve gizli ajanlarının aracı haline getirmeye çalışanlar karşılarında milletimizi buldu.
Fotoğraf: Yavuz Özden – Milliyet
ELEŞTİRİLEMEZ DEĞİL: Adaleti sadece adliye binalarına, duruşma salonlarına tahsisli bir kavram olarak görmeyeceğiz. Adalet hayatın her alanında, toplumun tüm kesiminde, devletin tüm görevlerinde aranmalı ve titizlikle yerine getirilmelidir. Bu açıdan adil davranma yükümlülüğü her kurum, her fert, hepimiz için geçerli bir yükümlülüktür. Yargının bağımsızlık ve tarafsızlığı, kararlarının hiçbir koşulda eleştirilmeyeceği anlamına da gelmez. Mahkeme kararları elbette herkes için bağlayıcıdır. Sistemin bu şekilde işlemesi hukuk devletinin en başta gelen şartıdır. Ancak bir kararın bağlayıcılığı başkadır; eleştirilmesi başkadır. Demokrasilerde hukukun ve hakkaniyetin sınırları içinde yargı kararları da eleştirilebilir, tartışılabilir, üzerinde farklı görüşler ifade edilebilir. Hayatın ve yapılan işin tabiatı gereği yargının verdiği kararı beğenen kadar beğenmeyen de çıkabilir. Hatta yargı kararlarına getirilecek ilmi, hukuki, makul, mantıklı, yapıcı eleştiriler yargıya engel değil tam tersine yargının gelişmesine destek olur. Yargının, kamusal tartışmaya katkı sunan her türlü eleştiriye açık olması gerektiğine inanıyorum. Tabi bunu yaparken hakim ve savcıların yasaları uygulamakla vazifeli olduğunu asla hatırdan çıkarmamalıyız. Bazen hakim kararı diye eleştirilen husus, aslında o kararın dayandığı mevzuatla ilgili olabilir. Bu bakımdan kamuoyu hassasiyetinden devletin diğer ilgili kurumları da payına düşeni almalı.
YENİ YARGI PAKETİ: Hak, hukuk ve insan hakları gibi kavramları bugüne kadar hiçbir gündelik ajandaya ya da ucuz politikaya teslim etmedik, etmeyeceğiz. Bugüne kadar yaptıklarımızla yetinmiyoruz; asıl bundan sonra yapacaklarımıza bakıyoruz. Yeni bir yargı paketi için kolları sıvadık. Arkadaşlarımız en kısa zamanda bu yeni paketi Meclis’in gündemine getirecekler.
MAKUL BİR METİN ORTAYA ÇIKARABİLİRİZ: Yeni anayasa konusundaki süreci yakından takip ediyoruz. Cumhur İttifakı’ndaki ortağımızla birlikte kendi hazırlığımızı yavaş yavaş şekillendiriyoruz. Gönlümüz arzu eder ki tüm siyasi partiler olarak anayasa hazırlığını birlikte gerçekleştirelim. Milletimizin kahir ekseriyeti tarafından benimsenecek, iç tutarlılığı olan, ülkemizin orta ve uzun vadedeki ihtiyaçlarını karşılayacak makul bir metin ortaya çıkartacağımıza inanıyoruz. Diğer partilerin de anayasa metinlerini önümüzdeki aylarda açıklamalarını bekliyoruz. Şayet hazırlanan bu taslakları müzakere etme ve ortak bir metin çıkarma imkânı ortaya çıkarsa Türkiye için büyük bir kazanç olacaktır. Ancak geçmişteki tecrübelerimiz ve halihazırda sergilenen üslup bize bu konuda çok da ümit vermiyor. Önümüzdeki yılın ilk aylarında kendi hazırlığımızı milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız. l ANKARA Milliyet
‘Reform stratejimizi devam ettireceğiz’
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Yeni dönemde de hukukun üstünlüğünü tahkim etmek, adalete erişimi güçlendirmek için reform stratejimizin izini sürmeye devam edeceğiz” dedi. Gül, Adli Yıl açılışına ilişkin mesajında “İnsan onurunu ve hakkını korumayı, bütün adalet hizmetlerinin en temel misyonu olarak görüyoruz. Bu çerçevede hazırlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi ile ‘güven veren ve erişilebilir adalet’ vizyonumuzu ortaya koyduk. Aynı perspektiften doğan İnsan Hakları Eylem Planı ile de ölçülebilir, izlenebilir, somut faaliyetler öngördük” ifadesini kullandı. Gül, mesajını şöyle sürdürdü: “Bu adli yıla da geçtiğimiz yıldan devraldığımız reform adımlarıyla başlıyoruz. Yeni dönemde de hukukun üstünlüğünü tahkim etmek, adalete erişimi güçlendirmek için reform stratejimizin izini sürmeye devam edeceğiz.”
‘Yeni anayasa arayışını destekliyoruz’
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Yeni Hizmet Binası ve 2021-2022 Adli Yıl Açılış Töreni’nde yaptığı açıklamada “Yeni bir anayasa hazırlanması, iktidar ve muhalefet partilerinin gündemine yeniden girmiştir. Biz de bu arayışı destekliyoruz” dedi. Akarca sosyal medyaya ilişkin düzenleme girişimlerin de gerekliliğine işaret ederek, “Bilinmelidir ki günlük hayatta suç teşkil eden her söz ve davranış sosyal medya ortamında da suçtur” ifadelerini kullandı.