Homeros’un İlyada Destanı’nda yer alan, 10 yıl süren savaşlar, yangınlar ve depremlerle defalarca kez yıkılıp yeniden kurulan 5 bin 600 yıllık geçmişe ışık tutan Troya Örenyeri’nde, 150’nci yıl kazıları sürüyor.
29 Haziran 1871’de başlayan kazılar, Alman amatör arkeolog Heinrich Schliemann’ın Atina’ya kaçırdığı Troya Hazineleri ve Osmanlı Devleti’nin eski eserler ile ilgili verdiği hukuk mücadelesi, Osmanlı belgeleriyle de bugüne ışık tutuyor.
1870’te Troya’yı bulmak için Çanakkale’ye gelen Heinrich Schliemann, resmi olmayan kazılara başladı. Dönemin bazı tarla sahiplerinin şikayeti üzerine kazılar durduruldu.
Bunun üzerine Hisarlık Tepe’deki Troya Antik Kenti’ni bulmak isteyen Heinrich Schliemann, dönemin Maarif Nazırı (Milli Eğitim Bakanı) Saffet Paşa ile görüşerek, burayı almak istediğini söyledi.
Gereken izni göndereceğini belirten Saffet Paşa, bir memur görevlendirerek Hisarlık Tepe’yi kamulaştırdı. Hisarlık Tepe’nin kamulaştırılmasıyla aynı zamanda kazı yapmak isteyen Heinrich Schliemann’ın çıkaracağı eserlerden hak talep etmesi de engellendi.
‘ÇALINAN HAZİNELERİN GERİ ALINMASI İÇİN OSMANLI DEVLETİ BÜYÜK ÇABA VERDİ’
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Troya Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, Anadolu topraklarının, dünya kültür mirasında süper güç olduğuna dikkat çekti
İnsanlık tarihindeki pek çok gelişim, aşama ve sıçramanın bu topraklarda gerçekleştiğini ifade eden Aslan “İşte bu topraklardaki en önemli yerleşmelerden bir tanesi de Troya’dır. Troya Örenyeri resmi kazıları, günümüzden 150 yıl önce başlamıştır. 1870’li yıllarda bu bölgede Troya’yı aramaya gelen Heinrich Schliemann, dönemin yasalarını ve bazı zayıf noktalarını kendi lehine kullanmak isteyerek, kazı çalışmalarına başlamıştır.