16°
Mert İnan – Kadıköy’ün sembol yapıları arasındaki Haldun Taner Sahnesi’nde geçen ay İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan restorasyon çalışmaları devam ederken tartışmalar bitmiş değil. Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Mimar Serhat Şahin, Haldun Taner Sahnesi’nin Kadıköy Hal Binası avlusunda 1989’da kanunsuz ve koruma kurulundan izinsiz biçimde konumlandırıldığını iddia ederek şunları söyledi: “Sonradan eklenen ve özgün olmayan Haldun Taner Sahnesi’nin 2007, 2017 ve 2018’de alınan kararlarla korumacılık bağlamında tescilli tarihi eser olarak kabul edilmesi uygunsuz bir durumdur. Özgün hal binasının kent hafızasından silinmesi riskiyle karşı karşıyayız. Restorasyon çalışmasıyla özgün hal binasının plan yapısı değişiyor. ‘U’ şeklindeki hal binası, dikdörtgen tiyatro binası haline geldi. Bu şekilde özgün hal binası, ikinci sınıf yapı muamelesi görür. Şu an binanın özgün duvarları yıkılıyor ve bir kent hafızası yok oluyor. Hal bu olunca Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği ve Mimarlar Odası olarak harekete geçme kararı aldık. İsteğimiz ise restorasyon çalışmasının tamamen durdurulması, hal binasının özgün plan şekline geri dönülmesi ve kaçak olan yapının ortadan kaldırılmasıdır.”
‘YAPI ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ’
Milliyet’e bilgi veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yöneticileriyse söz konusu yapının çökme tehlikesi bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Restorasyon projesi 2016 – 2017’de hazır hale getirildi. İddia sahibi, projenin ön cephesindeki tasarımı arka cephe olarak göstererek yanlış bir algıya neden oluyor. Farklı cephelere ait fotoğrafları ortaya koymak suretiyle yanlış bilgiler ortaya atılmakta.
Hal binasındaki alanın özgün olmadığı biliniyor. Restorasyon sayesinde bu yapıya çağdaş, estetik norm getirilmesi planlanıyor. Tiyatro binasının olduğu kütlede iki cephede aynı normu koruyoruz. Koruma kurulunun onayladığı bir projeye ilk defa böyle bir itiraz görüyoruz. Daha vahimi binanın dayanıklılığının çok kötü durumda olması. Olası orta veya büyük depremde yıkılma riski var. Tarihi binanın kolon ve taşıyıcı sistemleriyle beton yapı ömrünü tamamlamış durumda. Kültür odaklı bu projeyi iki yıl içinde bitirmeyi planlıyoruz.”
