İşin de şantiyenin de cinsiyeti yok

Elazığ’da beş çocuklu bir ailenin tek kızı olarak dünyaya gelen Prof. Dr. Yasemin Açık, çimento fabrikası kurmaya doğru giden yolculuğunu şöyle anlattı:

“Lisans eğitimimi Hacettepe Üniversitesi’nde, doktora eğitimimi ise akademik görevimi yürüttüğüm Fırat Üniversitesi’nde tamamladım. 1991’de araştırma görevlisi olarak girdiğim Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda 1999’da doçent, 2005’te profesör unvanı aldım. Bir süre Nottingham Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı ve Epidemiyoloji Bölümü’nde çalıştım. Bir halk sağlığı profesörü olarak; ana-çocuk sağlığından kadına yönelik şiddete, bağımlılık yapıcı maddelerden bulaşıcı hastalıklara kadar pek çok alanda çalıştım, uluslararası ve ulusal dergilerde çok sayıda bilimsel makalem yayımlandı.”

En büyük özel sektör yatırımı

“Akademik çalışmalarımın yanı sıra farklı sivil toplum örgütlerinde ve aile şirketlerinde de çalışmalarımı hep sürdürdüm. Aslında hep bir koşturmacanın içinde olmama rağmen baştan sona benim kurguladığım ve uyguladığım, her aşamasında emek verdiğim bir proje yapmak, bu işin de bölgeler arası gelişmişlik farkının azaltmasına ve yerel kalkınmaya katkı sağlamasını, istihdamı artırmasını istiyordum. Bu da ancak sanayi yatırımı ile mümkündü. 2011’de Elazığ’da bir çimento fabrikası kurma kararı aldım. 2014-2016 yılları arasında fabrikanın kurulumunu gerçekleştirdik. Seza Çimento, Doğu Anadolu Bölgesi’ne Cumhuriyet tarihinde yapılmış en büyük özel sektör yatırımı. Fabrika yatırımımız ile 500 kişiye direkt istihdam sağlıyoruz. Çalışanlarımızı, tedarikçilerimizi, tüm diğer paydaşlarımızı ve ailelerini de düşündüğümüzde bölgede yaklaşık 10 bin kişinin hayatına dokunuyoruz.”

“Şantiyenin cinsiyeti yok”

“Seza Çimento fabrikasının kuruluş döneminde gece gündüz demeden şantiyedeydim. Beni inşaatta baretli, iş elbiseli gören işçiler ilk zamanlar çok şaşırdılar ve yadırgadılar. Zaman ilerledikçe alıştılar ve benimle birlikte çalışmaya emek vermeye başladılar. Anladılar ki işin de şantiyenin de cinsiyeti yok. Asıl önemli olan emek ve başarıdır. Bunu bu şekilde görünür kılmak, kadınların her iş alanında rahatlıkla çalışabileceğini göstermek de aslında benim ana motivasyonlarımdan biriydi. 2008’de bir grup arkadaşım ile birlikte, kadın girişimci sayısını artırmak, kadın girişimciler arasında güç birliği oluşturmak ve kadınların iş dünyasındaki statülerini iyileştirmek amacıyla Elazığ İş Kadınları Derneği’ni (ELİKAD) kurduk. Halen başkanlığını yürütüyorum. Önceliğim hep kadının çok yönlü güçlenmesi oldu. Kadın güçlenirse toplum da güçlenir. Sürdürülebilir kalkınma ancak toplumun yarısını oluşturan kadınların güçlenmesi ile gerçekleşebilir.”

Toplumun enerjisi kadınlarda saklı

Cüneyt Yavuz

Mavi CEO

Yanındayız Derneği Bireysel Üye

Bir toplumun gelişmişlik seviyesi ve başarısı kadınların erkeklerle beraber eşit şekilde varlık göstermesinden ve hayatın her alanında aktif olarak yer alabilmelerinden geçiyor. Bu nedenle, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik atılan her adımın ülkemizi daha ileriye götüreceğine inanıyorum. Son yıllarda katedilen onca yola ve artan farkındalığa rağmen ne yazık ki eşitliğin hala çok gerisindeyiz. Üstelik bugüne kadar edinilen kazanımlar da pandeminin etkisiyle tersine dönme tehlikesi ile karşı karşıya. Bu konuda iş dünyasının çabalarının, öncü yaklaşımları hayata geçirerek, fikir önderliği yaparak katedilen yolda bir kaldıraç etkisi yaratabileceğini düşünüyorum.

Kalıplarla mücadele etmeliyiz

Yanındayız Derneği ile Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve cinsiyete dayalı ayırımcılığa neden olan her türlü engel ile mücadele ediyoruz. Erkeklerin bu mücadeleye daha çok ve aktif katılımını sağlamak aynı zamanda da farkındalığı artırmak en önemli amaçlarımızdan biri. Bu sayede pandeminin toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerinde yarattığı ek baskıların olumsuz etkilerini bertaraf edebileceğimize inanıyorum. Mavi olarak lider marka sorumluluğunun bilinciyle, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yüzde 54’ü kadınlardan oluşan bir şirket olarak, eşitlikçi yaklaşımımızı şirket genelinde yaptığımız tüm işlere yansıtıyor, her seviyede cinsiyet dengesini gözetiyoruz. Çalışanlarımızın performanslarını cinsiyetlerinden bağımsız olarak, objektif bir şekilde değerlendiriyoruz. Yönetim kademesinde %45 kadın temsiliyetiyle sektörde öncü bir konumda olduğumuzu paylaşmak isterim.

Yanındayız

Yalnızca bugün değil, her an, iş dünyasında ve toplumsal hayatta kadınların güçlenmesine yönelik her çalışmanın yanındayız. Bu kapsamda, Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin imzacısı olduk. Ayrıca Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından hayata geçirilen, şirketlerin yönetim kurullarında ve üst yönetiminde kadın oranının yüzde 30’a yükseltilmesini amaçlayan küresel Yüzde 30 Kulübü Projesi’nin de üyeleri arasındayız. İşe alım politikamızda da eşitlikçi bir tutum benimseyerek, kadın erkek çalışan arasında dengeye her zaman önem veriyoruz. Mavi’de üst düzey yönetimden sahaya kadar tüm süreçlere kadın eli ve enerjisi değiyor. O nedenle biz hep “Mavi’nin enerjisi kadınlarda saklı” diyoruz. Sosyal sorumluluk projelerimizle de kadınların her zaman yanındayız. Altı yıldır sürdürdüğümüz Türk Eğitim Vakfı Mavi Burs Fonu ve Koç Üniversitesi Anadolu Bursiyerleri projesiyle üniversiteli genç kızların eğitimlerine destek oluyoruz.

Toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiğimiz önem bizi bu konuda daha fazla çalışmaya teşvik ediyor. Kadınların cinsiyet temelli ayrımcılığa uğramadan, hayatın her alanına eşit katılımlarını, eşit fırsat ve haklardan yararlanmalarını desteklemeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin bundan sonraki dönemde iş dünyası gündeminde daha çok yer almasını ve şirketlerin kritik bir önceliği olmasını umut ediyorum.