18°
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tatar, başkent Lefkoşa’da Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla düzenlenen törende konuştu. Zürih ve Londra Antlaşmaları ile Türk ve Rum halkının eşit kurucu ortaklığıyla kurulan Kıbrıs cumhuriyetinin ömrünün ancak 3 yıl sürdüğüne dikkat çeken Tatar, “Anayasada Türklere tanınan haklar ayaklar altında çiğnenmekteydi” şeklinde konuştu.
Tatar, cumhurbaşkanı olarak asli görevinin devleti, egemenliği, halkının hak ve çıkarlarını koruyup, Rum tarafının azınlığı yapabilecek bir süreci engellemek ve anavatan Türkiye ile sarsılmaz bağlarını daha da güçlendirmek olduğunu belirtti.
Kapalı Maraş konusunda açıklamalarda bulunan Tatar, “Kapalı Maraş açılımı, Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden mülkiyet haklarına saygılı ve hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilecektir. Bakanlar Kurulumuz tarafından kabul edilen kararla, Kapalı Maraş’ın yüzde üç buçuğuna tekabül eden bölgenin, askeri bölge statüsü kaldırılarak, Maraş açılımımızın ikinci aşamasına geçilecektir. Bu adımla, iade talebiyle başvuran hak sahiplerine, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bu yönde bir karar vermesine olanak sağlanacaktır” dedi.
Bir anlaşma için egemen eşitlik ve uluslararası statü zemininde, mevcut iki devlet arasında işbirliği öngören çözüm modelini BM’ye sunduğuna işaret eden Tatar, “Rum tarafının köhnemiş ve ırkçı zihniyeti, Annan Planı referandumunun sonucu ve 2017’de Crans Montana’da yaşananlar, Kıbrıs’ta federal zemine dayalı bir çözümün mümkün olmayacağını ve yaşatılamayacağını açıkça ortaya koymuştur” dedi.
Tatar, Barış Harekatı ile Anavatan Türkiye’ye dil uzatanları eleştirerek, tarihi gerçeklerin çarpıtılmasına devam edildiğini kaydetti. Tatar, “Kıbrıs’ta esas işgalci, EOKA terör örgütünü organize eden, Akritas Planı’nı hazırlayan, faşist darbeyi gerçekleştiren ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ısrarla bir Rum devletine dönüştürmek isteyen Yunanistan’ın ta kendisidir” şeklinde devam etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs adası etrafında kıta sahanlığımızdaki doğal kaynaklara eşit hak sahibi olarak Türkiye ile birlikte sahip çıkma kararlığı içerisinde olduklarını vurguladı.
