Gazoz altın çağını yaşıyor

0 0

Köşedeki bakkalın, yazlık sinemaların gözdesi ve bir neslin çocukluk hatırası gazozun dönüşü muhteşem oldu. Özellikle 1950-1980 döneme damgasını vuran Anadolu’nun yerel gazozları, kola başta olmak üzere birçok ithal içeceğe direnememişti. Ancak biraz sağlıklı yaşam merakı biraz da girişimcilerin cesaretiyle işler değişti. Son yıllarda artan ilgi sayesinde onlarca firma ve marka kapılarını tekrar açıp üretime başladı.

KÜLLERİNDEN DOĞDU

Glikoz ve renklendirici içeren ürünlere inat, su ve şekerden oluşan basit formülü ile gazoz, raflarda yeniden kendine yer buldu. Adeta küllerinden doğan sektörün artan satışları yanında onlarca ülkeye olan ihracat performansı da madalyalık türden bir başarı. Şirketlerin markalaşma çabası ve yatırımları dikkat çekiyor. Uzaktaki hatıraya sevdalı bir neslin “Bana bir çay, çocuğa da gazoz” cümlesinden hatırladığı gazozun piyasasındayız.

YEREL MARKALAR YENİDEN ÜRETİMDE

Tokyo 2020 Olimpiyatları’nda altın madalya kazanan Mete Gazoz’a sponsor olunması firmaların popülerliğini artırmış durumda. Ancak piyasada asıl zafer yerel firmaların. Anadolu’daki tesislerin, talep patlaması ile birlikte üretimlerinin en az 2 katına çıktığı ifade ediliyor. 2020 itibariyle yıllık gazoz tüketiminin 300 milyon litrenin üzerine çıktığını da belirtmek gerekir. İnternetten gazoz satan sitelerin sayısında artış söz konusu.

BİZİM ‘NORİYON’ MARKA OLDU

Orta Anadolu’dan bildiğimiz ‘Noriyon’ kelimesi de bir gazoz firmasının markası oldu. Bu ismin çok sevildiğini paylaşan Genel Müdür Sami Paşaoğlu, ilk zamanlar yadırganmasına rağmen birçok şehirden talep geldiğini aktarıyor. Marka, bu yıl sonunda tüm ülkeye yayılma hedefi belirlerken, gelecek yıl yurt dışı atılımına başlayacak. Haydi hayırlısı…

YURT DIŞI BAŞARISI ÖNEMLİ

Sektör firmalarının üretim ve ihracat başarısı da dikkat çekiyor. Birçoğu Avrupa ve Ortadoğu pazarında etkin. Örneğin Niğde Gazoz firması yıllık 130 milyon şişe üretirken bunun yaklaşık 2 milyon şişesini ihraç ediyor. Uludağ Gazoz ise, Almanya, Irak ve Filistin’de bu içecekle pazar lideri konumunda.

KOLAYA MEYDAN OKUMA

İlgi sayesinde İstanbul’un birçok semtinde gazoz kafeler açılıyor. Bu mekanlar, aynı zamanda, büyük kahve zincirlerinin sıkıcı ve aynılaştıran tüketim kültürüne de küçük bir meydan okuma niteliğinde. Eski ürünler, koleksiyonerlerin de gözdesi. Bazı orjinal şişeler de 50 liradan alıcı buluyor.

ZİNCİR MARKETLER SEVDİ

Bir zamanlar Anadolu’nun her şehrine özgü bir gazoz vardı. O dönem binleri bulan üretici sayısı şimdilerde 100’ü aştı ve markalaşma arttı. Seyyar satıcılar yanında zincir marketlerin de gözdesi olan gazoz, bu ülke için bir içecekten daha fazlası. Şimdilerde olgun olan bir neslin çocukluğu… Belki bir Sezen şarkısı.

EFSANEYE YER AÇIN BEYLER

Filmlerden, şarkılardan hatırladığımız bizim gazoza yer açın hanımlar, beyler. Neden efsane denildiğine gelince: “Ne burada ne uzaklarda, sofralarda sokaklarda, bilhassa güneşli bir güne, uyandığım sabahlarda sınırsız bir boşluksun açlıksın, yokluksun. Sonra bir nağme mırıldanırım… Hâlâ her şeyden çoksun.”