Uzay alanındaki çalışmalarını hızlandıran Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) ihracata yoğunlaştı. Daha önce 15’inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF) TUSAŞ, GSATCOM ve Arjantin merkezli INVAP arasında Türkiye’nin ilk uydu ihracatı olan ARSAT-SG1 Uydu Projesi’nin imzaları atılırken, TUSAŞ, yakın zamanda bu başarıya bir yenisini eklemeye hazırlanıyor. TUSAŞ Uzay Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Selman Nas, “Uluslararası arenada başka fırsatları da takip ediyoruz. Başka ülkelerin de haberleşme uydusu ihtiyaçları var. Oralarda da teklifler vermek için fırsatları kolluyoruz. Yakında benzer bir haberleşme uydusuna yönelik görüşmelere de başlayacağız. İkinci uydudan sonra devamı da gelecek” ifadelerini kullandı.
FARKLI ÜLKELERDE İHALELERE GİRİYORUZ
Türksat AŞ için üretilen haberleşme uydusu projesinin başarılı şekilde sürdüğünü ifade eden Nas, ayrıca yakında bir markaya dönüşecek, tamamen elektrikli itki sistemiyle çalışan uluslararası pazara yönelik haberleşme uydu çalışması yürüttüklerini dile getirdi. Nas, şöyle konuştu: “Geliştirme faaliyetini Arjantin merkezli INVAP firmasıyla ortak kurduğumuz GSATCOM Uzay Teknolojileri AŞ vasıtasıyla yapıyoruz. Bir müşterimiz de oldu. Arjantin’deki ARSAT operatörü için geliştirdiğimiz uyduya dayalı haberleşme uydusu yapacağız. Uluslararası alanda GSATCOM şirketimiz bir ihracat yaptı. Başka ülkelerde de ihalelere girdik. GSATCOM’u yakın zamanda, 2 yılı biraz aşkın bir süre önce kurduk. Kazakistan’da bir haberleşme uydusu ihalesine girdik, son ana kadar çok iyi bir şekilde getirdik.”
RÜŞTÜMÜZÜ İSPATLADIK
TUSAŞ Uzay Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Selman Nas, haberleşme uydularını yurt içi imkanlarla yapabilme adına bütün kabiliyetleri kazandıklarını belirtti. Nas, şunları söyledi: “Ordumuzun bir haberleşme uydusu ihtiyacı söz konusu. Onlarla ilgili de görüşmeler yaptık. O fırsatlar var. Yetkinliğimizin hem kimyasal hem elektrikli itki sistemlerinde oluştuğunu, maliyet etkin çözümler ve hızlı üretme kapasitesine sahip olduğumuzu düşündüğümüzde yurt içindeki ihtiyaçları da karşılayabilecek noktadayız. Gözlem uydularında da bu bariz şekilde ortada.”
