ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul – Taliban’ın Afganistan’da yönetimi ele geçirmesiyle birlikte, 5 kişilik E. ailesi de Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldı. Eşi ve 3 çocuğuyla birlikte yaklaşık 1 ay önce Türkiye’ye gelen S.E. “Kaçmak zorundaydık. Çünkü kadın olarak haklarımızın elimizden alınmasından, kızımın bir geleceğinin olmamasından, erken yaşta evlendirilmesinden ve hayatını bu şekilde sürmesinden korktum” diyor.
BİR AY ÖNCE GELDİLER
Taliban’ın Afganistan’ın tamamına yakınının kontrolünü ele geçirmesiyle birlikte binlerce Afgan ülkesinden kaçtı. Afganistan’ın en büyük şehirlerinden birinde yaşarken, evini bırakıp kaçak yollarla Türkiye’ye gelen 5 kişilik E. ailesi de onlardan biri. Yaklaşık 1 ay önce İran üzerinden kaçak yollarla Türkiye’ye ulaşan E. ailesinin 15 ve 17 yaşlarında iki erkek ile 10 yaşında bir kız çocuğu var. Anne S.E. Afganistan’da diş hekimiymiş. Bir yandan da kadın hakları ve kız çocuklarının eğitim alması için sivil toplum mücadelesi yürütüyormuş.
‘BİR SORUNUMUZ YOKTU’
Uluslararası kuruluşlarda gönüllü olarak çalışan S.E. “Kimsesiz çocukları ve kadınları belirleyip uluslararası kuruluşlara yönlendiriyordum, orada hem kadın hakları konusunda eğitim veriliyordu, hem de psikolojik danışmanlık sağlanıyordu. Bunun yanı sıra üyesi olduğum bir dernek vardı o dernekte de kadınların haklarını bilmesi ve kız çocuklarının erken yaşta evlenmesinin önlenmesi çalışmalar yapıyordum” dedi.
Taliban’ın yönetimi ele geçirmeden önce güzel bir yaşamları olduğunu söyleyen S.E. “Diş hekimliği yapıyordum eşim de bana destek oluyordu. Çocuklarım okula gidiyordu. Herhangi bir sorunumuz yoktu. Ekonomik bir sıkıntımız da yoktu, Taliban yönetimi ele geçirene kadar gayet normal bir hayatımız vardı. Herkes mutluydu, biz de mutluyduk. Kadınlar iş ve okula rahatlıkla gidebiliyordu.
Yaşadığımız yer özgürce gezebildiğimiz bir şehirdi. Rahatça seyahat edebiliyorduk. Ancak Taliban’ın güçlenmesiyle birlikte tek başına seyahat etmekten çekinir hale geldik, can güvenliğimizden endişe etmeye başladık” diye konuştu.
‘KAÇMAK ZORUNDAYDIK’
S.E. Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinden en fazla kadınların etkileneceğini belirterek, “Taliban’ın yönetimi ele geçirmesiyle birlikte ailem için çok endişelendim ama en çok kızım ve kendim için endişelendim. Kaçmak zorundaydık. Çünkü kadın olarak haklarımızın elimizden alınmasından, kızımın bir geleceğinin olmamasından, erken yaşta evlendirilmesinden ve hayatını bu şekilde sürmesinden korktum. Pilot olmak isteyen kızım Taliban gelince ‘Keşke dünyaya gelmeseydim’ dedi. Bunu 10 yaşında bir çocuk söylüyor” dedi.
‘TALİBAN YİNE GİDERSE ÜLKEMİZE DÖNERİZ’
Taliban’ın 1995-2001 yıllarındaki yönetimi sırasında da ailesiyle İran’a sığındığını anlatan S.E. şunları söyledi: “Taliban gidince ülkemize döndük. Taliban yönetimi yine giderse, kesinlikle ülkeme dönmek isterim. Hiçbir yer insanın memleketi gibi olmuyor. Ülkeme döndüğümde de hayalim kadın ve kız çocuklarına yardım edebilmek.
Afganistan’dan Türkiye’ye doğru yola çıktığımızda henüz Taliban bulunduğumuz şehrin merkezine gelmemişti. Gerçekten herkes korku ve panik içindeydi. Taliban ile hiçbir yerde karşılaşmadık. Zaten karşılaşsaydık bizi öldürürlerdi. 36 yaşındayım ve bunca yıl savaş ve gurbetten başka bir şey yaşamadım. Ülkem için sadece barış ve huzur istiyorum.”
