12°
30 Ekim 2021’deki 6,9’luk depremde az – orta hasarlı raporu verilen İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası’nın akıbeti kentte tartışma yarattı. Belediye Başkanı Tunç Soyer, binanın yıkılmasını istedi ve yıkım sonrası senaryoları değerlendirmek için danışma kurulu oluşturdu. Binanın güçlendirilerek kullanılması görüşünü savunan Mimarlar Odası İzmir Şubesi ise bu oluşuma ve meslek odalarının sürecin dışında bırakılmasına tepki gösterdi.
1982 yılında açılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası, 30 Ekim 2020’de meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremde hasar gördü. Deprem sonrası yapılan teknik incelemeler sonucu binanın az – orta hasarlı olduğu saptandı ve güçlendirilerek kullanılması önerildi. Bina tamamen boşaltıldı, hizmet birimleri başta Kültürpark’taki holler olmak üzere Egemenlik Evi, Oğuzlar Ek Hizmet Binası, itfaiye ve zabıta dairelerinin alanlarına taşındı.
SOYER BİNANIN YIKILMASINI İSTİYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ana hizmet binasının akıbeti hakkında, 27 Kasım 2021 günü yaptığı açıklamada, güçlendirmeyi tercih etmediğini duyurdu. Soyer, “Belediye ana hizmet binasını yıkıp, yerine Hükümet Konağı ile bütünleşen sembolik bir başkanlık ve meclis binası yaparak, kalan alanı Atatürk (Konak) Meydanı’na katacağız” açıklamasında bulundu.
MESLEK ODALARI GÜÇLENDİRİLEREK KULLANILMASINI İSTİYOR
Soyer’in bu düşüncesi meslek odaları ile görüş ayrılığına neden oldu. Mimarlar Odası İzmir Şubesi, binanın hem kent belleği, hem de modern mimarlık mirası açısından önemli bir yapı olduğunu, yıkılmaması, güçlendirilerek kullanılmaya devam edilmesi gerektiğini savundu.
Oda yönetimi bu bağlamda İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’ne başvurdu. Kurul, 30 Ağustos 2021 tarihinde yapının yerinde tespit çalışması yapılması, ilgili belgelerinden idareden talep edilmesi ve süreç tamamlanıncaya kadar binada herhangi bir fiziki inşai faaliyette bulunulmamasına karar verdi. Karar İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Konak Belediyesi’ne de tebliğ edildi.
ODALARDAN BELEDİYEYE TEPKİ
Önceki gün, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın söz konusu binanın yıkımı ve sonrası hakkında çalışmalar yürütmek üzere 16 kişilik bir danışma kurulu oluşturduğu öğrenildi.
Mimarlar Odası bu yapılanmaya tepki gösterdi. Odadan yapılan yazılı açıklamada, “Kurul tarafından yapılan ön değerlendirmede olan konuya ilişkin tespit çalışmalarının sonuçlanacağı zamana kadar yapıda herhangi bir inşaat faaliyetinin yapılmaması gerektiği bildirilmişken, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yıkım senaryolarını da konuşmak için bir kurul oluşturmasını çok talihsiz bir karar olarak değerlendiriyoruz. Bu kurulda olduğu açıklanan isimlerin çoğu, mesleki anlamda kendilerini kanıtlamış ve takdir ettiğimiz isimlerdir. Ancak, süreç hakkında yeterli bilgilendirme yapılmadan böyle bir kurulun oluşturulma nedeni tarafımızca anlaşılamamıştır. Yıkım kararı çıkmadan yıkım sonrasını konuşmak süreci meşrulaştırmaya çalışmak demektir” denildi.
MESLEK ODALARINDAN DIŞLANMA ELEŞTİRİSİ
Açıklamada, oluşturulan danışma kuruluna meslek odalarının davet edilmemesi de eleştirilerek şu ifadelere yer verildi:
*Konuyu yakından takip eden ve kamusal alan mücadelelerinde aldığı başarılarla kente katkı koyan Mimarlar Odası ve TMMOB Bileşenlerinin bu kurula davet edilmemesinin de İzmir gibi demokratik değerleri ile öne çıkan bir kentin yerel yönetim anlayışı ile bağdaşmadığını düşünüyoruz.
*Çok renkli ve çok sesli olmak şiarıyla yola çıkan bir anlayışın geldiği noktanın bu anlamda çok derin çelişkiler içerdiğini düşünüyoruz. Açıklanan danışma kurulunda Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nin yürüttüğü daha önceki mücadelelere katkı koyan değerli isimler bulunmaktadır. Bu hassasiyete sahip kişilerin, bu süreçte yapının korunmasına dönük gerekli önem ve duyarlılığı göstereceklerini umuyoruz.
