12°
AKP’li Elazığ Belediyesine bağlı geçici bakım evi ve rehabilitasyon merkezinde hayvanlara kötü muamelede bulunulduğu gerekçesiyle Elazığ Belediyesi eski Veteriner İşleri Müdürü Vesile Tutcugil’in aralarında bulunduğu 4 kişinin ‘görevi kötüye kullanmak’ iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü.
AKP’li Elazığ Belediyesine ait geçici bakım evi ve rehabilitasyon merkezinde hayvanlara kötü muamelede bulunulduğu iddiasıyla Elazığ Belediyesi eski Veteriner İşleri müdürü Vesile Tutçugil’in de aralarında bulunduğu 4 belediye personeli hakim karşısına çıktı. Davayı Ankara, Diyarbakır, Elazığ, İzmir baro temsilcileri ve STK temsilcileri de takip etti. Kimlik tespitinin ardından sanıkların ifadesi alındı.
İfadelerin alınmasının ardından mahkeme, belediyeye müzekkere yazılıp barınakta çalışan tüm işçilerin bilgilerini talep ederek duruşmayı 25 Ocak tarihine erteledi.
“HUKUK SADECE İNSANLAR İÇİN DEĞİL HAYVANLAR İÇİNDE VARDIR”
Dava sonrasında konuşan İzmir barosu avukatlarından Tuğçe Berber, yaptığı açıklama şunları söyledi,
“Elazığ barınağında yaşanan olaylar sonrasında senelerdir süregelen bir katliam söz konusu. Bunları fotoğraflarla delillendirildi. İddianame hepimize ümit verici bir şekilde hazırlandı ancak mahkemede baro ve derneklerin katılma talepleri zarar görülmediği iddiasıyla reddedildi ancak baroların hukukun üstünlüğünü sağlama görevi herkes için vardır. Hukuk sadece insanlar için değil hayvanlar için de vardır. Katılma talebimizin reddedilmesini kabul etmiyoruz. Bu davanın takipçisi olacağız. Hiçbir hayvan hakkı derneğinin bu davayı takip edemeyeceğine ilişkin kararlar hukuk dışıdır. Gelecek gelse 25 Ocak’ta görülecek. Keşif raporları, bilirkişi raporları, hepsi hayvan haklı ihlallerinin, bu katliamın bir delilidir. Bu davayı hiçbir zaman bırakmayacağız. Artık bu ülkede hayvanların acı çekmesini istemiyoruz. Adaletin artık hayvanlar için de gerçekleşmesini istiyoruz.”
“EMSAL BİR KARAR ÇIKMASI ÖNEMLİ”
Hayvan ihlaline ilişkin açılan davadan çıkacak olan kararın önemine değinen Berber, “Çünkü barınaklarda öyle ihlallerle karşılaşıyoruz ki onlar da nasıl olsa denetim olmuyor, ölenler can değilmişçesine ihlalleri gerçekleştiriyorlar. Böyle bir karar çıktığında en azından bunların takipçisi var. Hayvanlar yalnız değil, bundan sonra denetleneceğiz düşüncesiyle daha dikkatli davranacaklarını düşünüyorum. O yüzden dava çok önemli. Sosyal medyadan, kamuoyundan herkes takipçi olmaya devam etsin. Yalnız kalmamamız gerekiyor. Emsal kararı aldıktan sonra eminim ki biraz olsun bakımevlerinde gelişme yaşanacak. Çünkü artık sorumluluklarının olduğunun farkına varmaları gerekiyor. Aslında kanunen düzenlenen sorumluluklar var. Ancak bunun yaptırımı hiçbir zaman gerçekleşmedi. Bu davadan bunun yaptırımı çıkarsa bir ilki başarmış olacağız. O yüzden bu dava bizim için çok önemli. Hayvanlar, doğa hiçbir zaman parti tutmaz. İnsanların tartışmalarını bu davalara sokmamamız gerekiyor. Heyetler üzerinde siyasi baskı bulunursa bu ülkede zaten hukuktan bahsedemeyiz. Bu Ak partili, bu şu partiliymiş tartışması yürütmekten ziyade sadece hayvanların lehine bu davayı takip etmemiz gerekiyor. Bu siyasi parti tartışması değildir. Biz burada insanları değil hayvanları savunuyoruz. O yüzden adaletin sadece insanlar için değil hayvanlar için de olduğunu söyleyerek bu şekilde çirkin siyasi tartışmaları bu davalara alet etmememiz gerekiyor” diye kaydetti.
“BU DAVAYA HERKES SAHİP ÇIKMALI”
Tüm duyarlı vatandaşların davaya sahip çıkması talebinde bulunan hayvan hakları aktivisti ve veteriner hekim Türkan Ceylan, “Bugün burada bir canlının hak arayışı için buradayız. Yıllarca hayvan barınağında gönüllü olarak çalışmış biri olarak katliamın boyutlarını çok iyi biliyorum. Lütfen bu davaya sahip çıkalım. Bilirkişi raporunda yer alan ve savcının keşif raporunda belirttiklerinin gerçek olduğunu biliyoruz. Barınakta birbirini yiyen kediler gerçektir. Savunmalarında gerçekten çok komik bir şekilde bunu ret ediyorlar. Ancak bu gerçekler delilerde mevcuttur. Bu deliler üzerine dava açılmıştır. Ben ve gönüllü arkadaşlarımız bu davanın peşini bırakmayacağız. Lütfen bize destek olun. Bu dava bir canlının yaşam hakkının savunulduğu bir davadır. Lütfen bu davaya sahip çıkalım. Barınağın mevcut durumunu sürekli takip etmeye devam edeceğiz. Türkiye’de bir ilk olan ve çıkacak sonucu emsal olacak bu davaya keşke bütün basın mensubu arkadaşlar sahip çıksaydı. Ama devir değişiyor. Artık asıl mücadelenin yürütüldüğü bir yer varsa o da sosyal medyadır. Biz bütün duyarlı vatandaşların bu davayı sosyal medyadan paylaşarak gündem oluşturmasını istiyoruz. Bizim için önemli olan halktır. Basın mensubu arkadaşların davaya neden gelmediği konusunda bir bilgim yok ancak üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum. Davayı takip eden basın mensubu arkadaşlarımıza ise çok teşekkür ediyorum ve Dünya Gazeteciler Günü’nü kutluyorum” ifadelerini kullandı.
