8°
Erzincan’da bulunan Türkiye’deki en büyük ikinci siyanür havuzunda kapasite artırımına gidildi. Artık madende yılda 11 bin ton siyanür kullanılacak. Daha önce toprağı ve suyu zehirlediği gerekçesiyle tartışmalara neden olan maden şirketi 10 evaporator (buharlaştırıcı) vasıtasıyla on binlerce ton siyanürü buharlaştırarak atmosfere vermeyi planlıyor. Kapasite artışına karşı çıkan bölge halkının düzenlediği protestoya CHP ve İYİ Partililer destek verdi.
Erzincan İliç’te 197 futbol sahası büyüklüğündeki siyanür ve sülfürik asitli atık havuzuna sahip Amerikalı altın madeni şirketi, atık havuzunu 600 futbol sahası büyüklüğüne çıkarıyor. Daha önce toprağı ve suyu zehirlediği gerekçesiyle tartışmalara neden olan şirket (Amerikan Anagold Altin Madeni) 10 evaporator (buharlaştırıcı) vasıtasıyla on binlerce ton siyanürü buharlaştırarak atmosfere vermeyi planlıyor.
ÇED RAPORU OLUMLU ÇIKTI, FAALİYET ALANI GENİŞLİYOR
Anagold Madencilik ve Çalık Holding’in ortağı olduğu Erzincan’ın İliç ilçesi Çöpler köyünde bulunan altın madenin kapasite artırımına ilişkin çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ikinci kez yapılan kapasite artırımı kapsamında madenin faaliyet alanı genişletilecek.
PROJE BEDELİ 1 MİLYON 162 BİN TL
Kapasite artışıyla birlikte Türkiye’deki en büyük altın madeni olacak projenin bedeli ise 1 milyon 162 bin 800 TL. ÇED sınırları bin 747 hektardan oluşan sahada 13 yılda faaliyet alanı 2 buçuk kat arttı. Madeni işleten şirket toplamda yaklaşık olarak 2 bin 447 futbol sahası büyüklüğü alanda çalışma yapacak. Maden sahasının 783,72 hektarı orman, 95,93 hektarı ise mera alanını kapsıyor. Maden sahasının Çöpler ve Sabırlı köylerine uzaklığı ise sadece 250 metre.
YILDA 11 BİN TON SİYANÜR KULLANACAK
Tarım arazilerini kimyasal zehre boğan şirket, sülfürik asit kullanımını yıllık 9 bin tondan 122 bin tona çıkaracak. Siyanür kullanımı ise yıllık 11 bin ton olacak. Madende ayrıca 16 çeşit çok tehlikeli kimyasal daha kullanılıyor. Halk arasında kezzap olarak kullanılan nitrik asit ise bir yıl içinde bin 50 kilogram kullanılacak. ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre şirket, 10 adet buharlaştırıcı (evaportörler) inşa edecek. Bu buharlaştırıcılar ile birlikte zehir havuzunda biriken kimyasallar buharlaştırılarak atmosfere salınacak.
CHP VE İYİ PARTİLİLERDEN PROTESTO
Şirketin, ÇED olumlu kararıyla kapasite artırımına gitmesine bölge halkı tepki gösterdi. CHP’li milletvekilleri ve İYİ Partililer ise bugün maden sahasına giderek bölge halkına destek oldu.
CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi Vedat Yenerer ve İYİ Parti İstanbul teşkilatı kurucularından Ahmet Erdemli ile Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal ile bölgede kapasite artırımına karşı çıkan Sedat Cezayırlıoğlu’na destek verdi.
“25 YILDA DOLMASI GEREKEN ATIK HAVUZU 2 YILDA DOLDU”
Cezayirlioğlu şunları söyledi:
* Verdiği zarar itibariyle dünyada eşi benzeri olmayan bir maden burası. Burada siyanürden yüzlerce kat zararlı kimyasal kullanılır. Akciğer ve bağırsak kanser vakaları artmış durumda. İlçede tarım bitmiş durumda. 25 yılda dolması gereken kimyasal atık barajı 2 yılda doldu ve genişletmeye gittiler.
* Baraj, 650 futbol sahası büyüklüğüne çıkacak. 350 metre aşağısında Fırat Nehri var. Atık barajını aktif fay hattı üzerine kurdular. Bu atık barajında sülfürik asit ve siyanür kimyasallarını atmosfere verecekler. Çocuklarımız geleceğini ABD’ye peşkeş çekiyoruz. Bölge Çernobil’e dönmüş durumda.
“BU TOPRAKLARI VATAN YAPANLARIN KEMİKLERİ SIZLIYOR”
İYİ Partili Yenerer ise olumlu verilen ÇED raporuna tepki göstererek şunları ifade etti:
* Burada gerçekten o kadar somut bir ihanet var ki. Buraya gelen herkes bu ihaneti görüyor. Görmemek için ya kör olmak gerekiyor ya da hain olmak gerekiyor. Şu anda ÇED raporu verenler, madene 300 metre uzaklıkta olmasına ve temiz sularımız kirlettiğini belirtmelerine rağmen olumlu rapor veriyorlar.
* Ancak ülkemizin başka bölgelerinde sahibi Türk olan şirketlere, hem de siyanür kullanmadan altın çıkarmak isteyenlere olumlu raporlar vermiyorlar. Bu ÇED raporu Türkiye’de, Türkiye Cumhuriyeti’ni Türklerin yönetmediğini gösteren en büyük belgedir. Bu utanç verici.
* Cumhuriyetimizin 98’inci yılını kutluyoruz. Bu toprakları Anadolu’yu bize vatan yapanların kemiklerinin sızladığını hissediyorum. Bu emanete ihanet etmeyeceğiz. Edenlere de er geç hesap soracağız.
