14°
Adana Barosu Başkanı Semih Gökayaz, 15 Temmuz’la birlikte uygulanan OHAL koşullarının birçok alanda kaldırılmasına rağmen yargıda sürdüğünü söyledi. Birçok konudaki tutuklama kararının sadece sınırlı sayıdaki sulh ceza hakimine verilmiş olmasının sakıncalarına dikkat çeken Gökayaz, “Yargıdaki OHAL de bir an önce kalkmalı” dedi.
Adana Barosu Baro Başkanı Semih Gökayaz, SÖZCÜ’ye çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hukuk ve adalet sisteminin kriz içinde olduğunu belirten Semih Gökayaz, şunları söyledi:
– Adaletin hiçbir gölge kabul etmemesi gerekirken HSK üyesi bile siyasi parti liderinin ismini telaffuz ederek istifa ediyor. Oysa o HSK üyesi Meclis tarafından seçilmiş. Bizim barolar olarak öncelikle görevimiz ülkede hukukun üstünlüğünün sağlanması. Tüm çabalarımız öncelikle bu yönde olacak.
BU ÜLKENİN HAKİMLERİNE GÜVENMİYOR MUSUNUZ?
– Türkiye’de 15 Temmuz sürecinde OHAL ilan edildi, yargıda da uygulama oldu, ülkede OHAL kalktı ama yargıda kalkmadı. Yargıdaki OHAL’in de bur an önce kalkması gerekir. Bir tutuklama kararı sadece sulh ceza hakimliklerinde sınırlı sayıdaki hakimler tarafından veriliyor. Siz bu ülkedeki hakimlere güvenmiyor musunuz?
– Oysa geçmiş yıllarda bu tutuklamalara asliye ceza hakimleri de bakardı. 2016 da getirilen düzenleme ile sulh ceza hakimlikleri kuruldu. Tutuklama, el koyma, arama, tedbir mahiyetindeki kararlar sadece sınırlı sayıdaki hakimler tarafından yapılıyor. Geçmiş yıllarda denetimler dikey olurdu. Bu sistemin derhal değiştirilmesi ve dikey denetimden bir üst mahkemenin denetiminden geçmesi gerekir.
15 Temmuz’la birlikte hakim ve savcıların yapısındaki değişmelere de dikkat çeken Gökayaz, şöyle konuştu:
HAKİM-SAVCILARIN ÜÇ AYDA BİR EĞİTİMDEN GEÇMESİ GEREKİYOR
– Görevde olan hakim ve savcıların yüzde 75’i, 0-5 kıdem yaşında. Bunlar birinci bölgede de görev yapıyorlar. Hakim savcılıkta gerçekten liyakat önemli ama 15 Temmuz’un yargıda yarattığı en büyük tahribat da bu oldu. Hakim ve savcıların gerekirse 3 ayda bir eğitimden geçmeleri gerekiyor. Yeteri kadar 1. sınıf hakim olmadığı için Bölge Adliye Mahkemelerinde çok ciddi bir açık var. Üst derece mahkeme olduğu için dosya konusunda orada da tıkanma yaşanıyor.
KİMSE MESLEK ÖRGÜTLERİNE KULAKLARINI KAPATMASIN
– Türkiye’de adalet bir çekicinin arkasında çekilen araç gibi. Adalet bağımsız değil. Çekici, adaleti nereye çekerse oraya gidiyor. Bu tablonun değişmesi için HSK yapısının değişmesi, yürütmenin yargıya hiçbir şekilde müdahale etmemesi lazım. Ama görüyoruz ki tahliyesine karar verilen sanıklar tahliye edilmiyor.
– Avukat Selçuk Kozağaçlı ve Osman Kavala davalarında olduğu gibi yeni bir soruşturma açılarak tekrar tutuklanıyor. Bunu duymak için 10 büyükelçinin söylemesine dışarıdaki insan hakları temsilcilerinin söylemesine gerek yok zaten bizler barolar olarak söylüyoruz. Bu ülkede hepimizin birbirinden öğreneceği şeyler var. Kimse meslek örgütlerine kulağını, gözünü kapatmasın. Birbirimizi dinlemeye ihtiyacımız var.
GENÇ AVUKATLAR İÇİN UYUM BÜROSU KURULDU
– Adana Barosu’na yılda yaklaşık 600 avukat geliyor. Bu sayı Adana için çok fazla. Bu sayının avukatlığa hazırlama konusundaki sorumluluk bize ait. Stajyer avukatlarımıza özel oluşturduğumuz sınıflarda eğitim veriyoruz. Mesleğe adım attıkları gün hazır hale getirilmesine çalışıyoruz. Aramıza yeni katılan avukatlar iş bulamıyorlar, ofis açma kaygısı var. Bu nedenle biz bir Uyum Bürosu hizmete açtık. Bu kirasını baromuzun karşılayıp tefriş ettiği yıllık maliyeti avukatımıza 2 bin lira olan bir büro. Orada avukatımız açık ofiste vergi levhası ile çalışacak, özel görüşme odalarımız var, özel görüşmelerini orada yapacak, çok ciddi ilgi gördük.
TBB GENEL KURULUNDA YENİ YÖNETİM OLACAK
İsim vermeden TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na sert eleştiriler yönelten Semih Gökayaz, şu ifadeleri kullandı:
– Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu genel kurulu kararı aldı. 2017’den bu yana iki kez genel kurul daveti yaptık. Ancak TBB bundan kaçmıştı. Sonradan TBB yönetiminin, başkanlığın bekasını sağlamak için Çoklu Baro Sistemi ortaya çıkartıldı. Birlik başkanı da bu Çoklu Baro Sistemi’ne sahip çıktı. Barolara en büyük ihanet bu Çoklu Baro Yasası’yla gerçekleşti. Önümüzdeki Barolar Birliği Genel Kurulu sürecinde avukatlık mesleğin onuruna yakışır bir yönetim kurmaya çalışacağız.
