Taşeronun yerini tayin ve becayiş aldı

Taşeronluktan kadroya geçen yaklaşık 200 bin sağlık ve sosyal hizmet işçisinin üye olduğu Öz Sağlık İş Sendikası Başkanı Devlet Sert, “İşçinin taşeron zulmünden kurtarılıp kadro alması bir devrim niteliğindedir. Ancak 696 sayılı KHK’nın ürettiği sıkıntıların başında tayin-becayiş yasağı, zorunlu emeklilik geliyor” dedi.

Taşeronluktan kadroya geçen yaklaşık 200 bin sağlık ve sosyal hizmet işçisinin üye olduğu Öz Sağlık İş Sendikası Başkanı Devlet Sert, “işçiler kadroya geçti ama sorunlar hallolmadı” dedi.

SÖZCÜ’ye konuşan Devlet Sert, “İşçinin taşeron zulmünden kurtarılıp kadro alması bir devrim niteliğindedir. Ancak 696 sayılı KHK’nın ürettiği sıkıntılar ki bunların başında; tayin-becayiş yasağı, zorunlu emeklilik, unvan ve görev tanımlarının yapılmaması, ev tipi sözleşme uygulamasının ILO normları ile uyuşmaması gibi sorunlar gelmektedir” diye konuştu. Sert, KHK’lı işçilere yönelik çok sayıda mobbing şikayeti aldıklarını da belirtti.

2018 yılı Nisan ayında gerçekleşen taşerondan kadroya geçen işçilerin sayısının 1 milyon civarında olduğunu bildiren Sert, “Kadroya geçiş sırasında işçilerin görev tanımları net olarak yapılmadığı için hem görev tanımı hem de unvan konusunda belirsizlikler yaşanmaktadır. Örneğin kişi biyolog olmasına rağmen taşeron firma onu temizlik işçisi gibi göstererek işe almıştır. Kadroya geçişte bu durum düzeltilmediği için unvan sorunu ve buradan doğan özlük ve mali haklarla ilgili sıkıntı yaşanmaktadır” dedi.

SORUNLARI BİTMEDİ

Devlet Sert, SÖZCÜ’nün, “Kadroya geçince sorunlar halloldu mu? Ne gibi sorunlar yaşanıyor sahada?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Taşerondan kadroya geçiş 696 Sayılı KHK ile olmuştur. Bu KHK hazırlanırken belli noktalarda itirazlarımız olmuştu. Yapılan düzenlemenin eksik olduğunu ve işçinin mağdur edileceğini, belirsizliklere yer bırakmadan bir düzenleme yapılmasını talep etmiş, bu konuda ısrarcı da olmuştuk. Ne yazık ki yapılan düzenleme halen bazı eksiklikleri de barındırmaktadır. Ayrıca 1 milyon işçinin kadroya alındığı bu dönemde sayıları 100 bin ile ifade edilen bir kısım işçi kapsam dışı bırakılmıştır. Bunlar işçilerin vasıflarından değil, tamamen ihale koşullarının dikkate alınmaması ile alakalı bir sorundan kaynaklanmış ve kapsam dışı kalan bu işçiler ne yazık ki haksızlığa uğramışlardır.”