16°
Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde gözaltına alınan 97 sanığın yargılandığı davada sanıklar savunma yaptı. Mahkeme 5 sanık hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.
Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanan Melih Bulu’ya karşı yapılan protestolarda gözaltına alınan ve haklarında 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 97 kişinin yargılandığı davada 5 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Melih Bulu’yu protestolar kapsamında, 1 Şubat 2021 tarihinde eylem yapan 108 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar arasında öğrencilerin avukatları ile basın mensupları da vardı.
Gözaltına alınan 108 kişiden 97’si hakkında, ‘toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet’ suçundan 1 buçuk yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılamaya devam edildi.
BAZILARI OTOBÜSTEN İNDİKLERİNDE, BAZILARI İSE PARKTA OTURDUKLARI SIRADA GÖZALTINA ALINDIKLARINI SÖYLEDİ
Mahkemede savunma yapan öğrenciler, olay tarihinde basın açıklamasına yapılan çağrıyı sosyal medyadan duyduklarını ve anayasal haklarını kullanmak için üniversitenin Güney Kampüs Kapısı önüne gittiklerini söyledi. Basın açıklamasının yapılmasına izin verilmediğini de belirten öğrencilerden bazıları otobüsten indiklerinde, bazıları ise parkta oturdukları sırada gözaltına alındıklarını ifade etti.
Duruşmada savunma yapan avukatlar, dosyada yargılanan 97 kişi hakkında derhal beraat kararı verilmesini talep etti. Avukat Ezgi Önalan’ın avukatları, Önalan yönünden yargılamanın durdurulmasını talep etti.
“KAMU GÖREVİMİ YAPARKEN BEN DE GÖZALTINA ALINDIM”
Öğrencilerin avukatı olan ve müvekkilleriyle birlikte aynı dosyada yargılanan avukat Ezgi Önalan ise mahkemedeki savunmasında, “1 Şubat günü eylem olacağını öğrendiğimizde, avukat arkadaşlarla öğrencilerin yanında olalım dedik. Çünkü yine işkence olacak, yine polis görüntüleri bize vermeyecek dedik. Ben kendi görüntülerimi almaya başladım, bir öğrencinin üzerinde birçok polis olduğunu görüp yanına gittiğimde ben de gözaltına alındım. Bizim suç duyurularımız soruşturmaya ve kovuşturmaya konu olmalıydı. Atılan bütün sloganların altına imzamı atarım ama görüntü aldığım için hiçbir slogan atmadım. ” dedi.
5 KİŞİ HAKKINDA YAKALAMA KARARI
Ara kararını açıklayan mahkeme, adresleri tespit edilemeyen 5 kişi hakkında savunmalarının alınması için yakalama emri çıkartılmasına karar verdi.
Mahkeme avukatların, dosyadaki 97 kişi hakkında derhal beraat talebini reddederken, avukat Ezgi Önalan hakkında yargılamanın durdurulmasına ilişkin talebi ise, kişisel suça ilişkin olduğu gerekçesi ile reddederek duruşmayı erteledi.
“AYLARCA YOĞUN BİR MESAİ HARCADIK”
Bazı Boğaziçi dosyalarında öğrencilerin avukatlığını yapan ancak bu dosyada sanık olarak tutuksuz yargılanan avukat Ezgi Önalan, adliye önünde şu açıklamayı yaptı;
“Özellikle benim de içinde bulunduğum dosyaları takip eden, gözaltıları takip eden avukatlar olarak aylarca yoğun bir mesai harcadık. Çünkü sürekli bir gözaltı, sürekli bir işkence furyasıyla karşı karşıya geldik aylar boyunca. Öğrencilerle birlikte ben de gözaltına alınmıştım.
Duruşma salonunda tekrar Boğaziçi mücadelesinin haklılığını, bir üniversitenin bileşenleri tarafından yönetilmesi gerekliliğindeki ısrarımızı dile getirmiş olduk. Mücadele etmeye devam eden öğrenciler oldukça sokakta da adliyede de, karakolda da, hastanede de gerek olan her yerde mücadele etmeye devam eden avukatlar da olacaktır.”
“AVUKATLIK FAALİYETİMİ ENGELLEDİKLERİ BİR DURUM VAR”
* Benim avukatlık faaliyetimi engelledikleri bir durum var. Çünkü benim bu dosyada zaten 4 tane müvekkilim vardı. Şimdi onların avukatlıklarını yapamıyorum, sanık olarak bu dosyada bulunuyorum. Bir yandan aynı sanık sandalyesinde oturmak bana hiç farklı ya da tuhaf gelmiyor çünkü biz avukat sandalyelerinde otururken, savunma kısmında otururken öğrencilerle kader ortaklığı içinde olduğumuzun bilinciyle dayanışma içindeydik zaten. O yüzden tuhaf gelen bir durum değil ama evet birçok Boğaziçi dosyasında avukatlık yaparken bu dosyada da sanık olarak bulundum. Hoş, ironik bir durum olarak tarihe kazındık.
