Türkiye, küresel gıda krizi ortamına rağmen stratejik tarım ürünlerinde sorun yaşamazken, aynı dönemde tarım ihracatını da geliştirmeyi başardı. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Tarımsal desteklerle önemli değişimlere imza attık. Bu sayede gelişmiş ülkelerin bile gıda arz güvenliğine yönelik endişelerinin arttığı bir dönemde, stratejik tarım ürünlerinde bulunurluk sıkıntısı yaşamadık, yaşamıyoruz” diye konuştu. Bakan Kirişci, stratejik ürünlerin kontrolünün kendilerinde olduğunu belirterek, “Pamuk, soya, kanola, aspir ve mercimek gibi seçilmiş ürünlerde Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kayıtlarının coğrafi bilgi sistemi ile doğrulanması çalışmamız hızla devam ediyor” dedi.
İHRACAT YIL SONUNDA 30 MİLYAR $’A ULAŞACAK
Bakan Kirişci, sözleşmeli üretimde standartlar oluşturacaklarını, taraflar arasındaki dengesizliği gidereceklerini ve tarafların haklarını güvence altına alacaklarını belirterek, ihtilafların çözümü ve stratejik ürünlerin gerektiğinde zorunlu olarak sözleşmeli üretimine yönelik hususları düzenleyeceklerini, kanun gerektiren bu düzenlemenin, Meclisin takdirleriyle şekilleneceğini dile getirdi. Tarım Varsa Hayat Var Projesi kapsamında düzenlenen ‘Türkiye Tarım Politikaları Toplantısı’na katılan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Son 20 yılda 87 milyar dolar dış ticaret fazlasıyla, tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı olduğumuzu özellikle ifade etmek isterim. Ocak-Eylül 2022 döneminde ihracatımız, 21,2 milyar dolar ile önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artış gösterdi. Yıl sonu itibarıyla tarım ve gıda ürünleri ihracatımızın 30 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
TAHIL KORİDORUNDAN 491 GEMİ GEÇTİ
Bitkisel üretimin de 2022 yılında 127,6 milyon tona ulaşmasını beklediklerini söyleyen Vahit Kirişci, bu rakamın bitkisel üretimde tüm zamanların rekoru olacağını belirtti. Tarım ve orman faaliyetlerini ulusaldan küresele taşıma çabası içerisinde olduklarını vurgulayan Kirişci, şunları söyledi: “23 Kasım itibarıyla 491 gemi bu koridordan geçmiş. 11.9 milyon ton tahıl ve diğer ürünler bu koridordan taşınmış. Bunun yüzde 59’u Avrupa ülkelerine gitmiştir. Asya ülkelerine yüzde 22.7’si, Afrika ülkelerine yüzde 11.8’i, Orta Doğu ülkelerine ise yüzde 6.8’i, az gelişmiş ülkelere sadece yüzde 6’sı ki bu da 711 bin 199 ton. Türkiye’nin un, makarna, irmik ve bulgur sanayisindeki atıl kapasitesinin devreye sokularak yoksul ülkelere yardım konusunda yeni bir çalışma daha yürütüyoruz. Rusya’dan alınacak buğdayı işledikten sonra, az gelişmiş ülkelere bilabedel dağıtmayı arzuluyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Tohum üretimimiz 1,3 milyon ton
Boş kalan arazi kiralanacak
Vahit Kirişci, hisselilik, parçalılık, mülkiyet ihtilafları, tarımsal faaliyetin sonlandırılması veya göç gibi nedenlerden dolayı 2,5- 3 milyon hektarlık tarım arazisinin atıl durumda olduğunu dile getirdi. Kirişci, şöyle konuştu: “Atıl arazilerin önüne geçmek amacıyla mülk sahibinin peş peşe 2 yıl işlemediği arazilerde kira bedeli ödenerek tarım yapılması sağlanacak. Ülkemizde tarımın geleceği, küçük aile işletmelerinin sayısının artırılmasından geçmektedir. Küçük Aile İşletmelerinde Hayvancılık Desteği projemizi de ilk kez burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Yeni vizyonumuzda, meraya dayalı hayvancılık uygulamalarına ağırlık vereceğiz. Mera ve su kısıtlı bölgelerimizde küçükbaş, diğer bölgelerimizde büyükbaş hayvancılığın geliştirilmesi önceliklerimiz arasındadır.”