Nil Kural – Türkiye’nin festival haritasına yeni eklenen ve “az ama öz” film gösterip onların etrafında bir tartışma ortamı yaratmasıyla özel bir yer edinen Başka Sinema Ayvalık Film Festivali, 2 Eylül’de dördüncü kez başlıyor. Adana, Antalya ve Filmekimi öncesi sonbahar festivallerinin ilk halkası olan Ayvalık, 8 Eylül’e dek dikkat çekici bir programı izleyicilerle buluşturacak.
Bu yıl, Vural Sineması ile birlikte Ayvalık Büyük Park Amfitiyatro’da yapılacak ve tecrübeli festival direktörü Azize Tan’ın hazırladığı festivalin açılış filmi Leos Carax’ın “Annette”i. Bu yılki Cannes’dan En İyi Yönetmen Ödülü ile dönen film, uzun soluklu müzik kariyerleriyle çok sadık bir hayran kitlesi edinen Sparks’ın müziklerinin ve Carax’ın yönetmenliğinin öne çıktığı bir müzikal. Film, eğlence endüstrisine katmanlı bir eleştiri getirirken Carax’ın Cannes’dan aldığı ödülü hak ettiğini düşündürüyor. “Annette” aslında bir Amazon Prime filmi olsa da ait olduğu yer beyazperde.
Ayvalık’ın programında kesinlikle beyazperdede izlenmeye ihtiyaç duyan diğer bir film yavaş sinemanın usta ismi Apichatpong Weerasethakul’un “Memoria”sı. Tayvanlı yönetmenin başrolünde Tilda Swinton’ın yer aldığı ve bu yıl Cannes’da yarışan yeni filmi, kulaklarında garip bir ses duyan bir kadının bu durumun peşine düşmesi üzerinden dünyaya bir bütün olarak kulak veriyor.
Cannes’ın dikkat çeken diğer bir filmi olan Joachim Trier imzalı “Dünyanın En Kötü İnsanı”nın Türkiye’deki ilk uğrak noktası da Ayvalık. Film, hayatta ne yapmak istediği konusunda şüpheler yaşadığı için topluma uyum sağlayamayan ve düz yolları seçmeyen bir kadının hikâyesini gitgide daha ağırbaşlı hal alan bir sinema diliyle anlatıyor. Norveç’in üst orta sınıfında geçen ve varoluş meselelerine odaklanan filmlerle büyük bir ün kazanan Trier, “Dünyanın En Kötü İnsanı”nda dolambaçsız bir şekilde birçok ortak derdi yakalıyor.
Programda birbiriyle konuşan iki Rus filmi var: Biri Alexey German Jr.’ın “Ev Hapsi” diğeri ise Kirill Serebrennikov’un “Petrov’s Flu”su. İkisi de Cannes’da biri Belirli Bir Bakış, diğeri ise ana yarışmada yer alan bu iki film, politik atmosferin Rusya’daki yansımalarına bakıyor. “Ev Hapsi”, belediyeyle tartıştığı için haksız şekilde ev hapsine mahkum edilen bir akademisyenin geri adım atmamasının acı sonuçlarına odaklanıyor. “Ev Hapsi”nin ana karakterine benzer mevzudan bir süre ev hapsinde kalan yönetmen Kirill Serebrennikov ise “Petrov’s Flu”da Sovyetlerden bugüne uzanan bir ruh halini, çizer ana karakteri Petrov’un gerçek ile hayal arasında gidip gelen dünyasında resmediyor.
Ayvalık’ın bu yıl izleyiciyle buluşturacağı yerli filmlerden biri Fikret Reyhan’ın geçen yıl Antalya’da bu yıl ise İstanbul’da yarışan ve ödüllerle dönen filmi “Çatlak”. “Sarı Sıcak”ın yönetmeni ikinci filminde bir borç meselesiyle ilgili bir sorun yaşayan geniş bir ailenin birkaç saatini gösteriyor. Film, Türkiye’de sıradan bir ailenin fotoğrafını çekerken diyalog ve kısıtlı mekândaki yönetmenliğiyle de takdiri hak ediyor.
Özellikle yarışma yapmayan ancak her yıl bir kurulun belirlediği bir listeden bir yönetmene KAV Yılın Yönetmeni Ödülü veren festivalde bu yıl kurulda Selim Eyüboğlu, Esin Küçüktepepınar, Onur Saylak, Müge Turan ve Ümit Ünal bulunuyor. 3 Eylül’de sahibini bulacak ödülü daha önce Nuri Bilge Ceylan, Emin Alper ve Ümit Ünal almıştı.